Kategori: Uncategorized

Hamilelikte en faydalı sporlar yürüyüş ve yüzmedir. Hamilelikte düzenli olarak yüzen anne adaylarının şikayetleri azalır, daha rahat bir hamilelik geçirirler. Peki, hamileler havuza girebilir mi? Yüksek Topuklar ekibi olarak siz değerli okuyucularımız için araştırdık.

Hamilelikte yüzmenin faydaları nelerdir?

Yüzme, hamileler için en faydalı sporlardan biridir. Hamilelik sırasında düşük tehlikesi, su gelmesi, kanama gibi durumlar söz konusu değilse, haftada 3-4 gün yarım saat yüzme, anne ve bebek için çok faydalıdır. İşte hamilelikte yüzmenin faydaları:
•Sırt ve bel ağrılarını önler.
•İlk aylarda yaşanan bulantı ve kusma şikayetlerini azaltır.
•Psikolojik olarak rahatlatır, stresi azaltır.
•Hamilelik döneminde aşırı kilo almayı önler.
•Yorgunluk ve halsizlik şikayetlerini azaltır.
•Kasların güçlendirir, daha dinç hissettirir.
•Hamilelikte tansiyon yükselmesini önler.
•Uyku sorunlarını azaltır.
•Kan dolaşımını hızlandırdığı için anne ve bebeğin bol oksijen almasını sağlar.
•Doğumdan sonra hamilelik kilolarını daha kolay verdirir.

Yüzme, vücutta sıvı kaybına neden olur ve vücudunuza kramp girebilir. Hamilelik döneminde de kramp girme riski daha yüksek olduğundan, bu konuda çok dikkat etmek gerekir. Denizde yüzerken çok açılmamaya ve yüzerken yalnız olmamaya dikkat edin. Dehidrasyonu önlemek için su ve sıvı tüketimini unutmayın. Ayrıca, güneşin yoğun olduğu saatlerde açık havada bulunmak yerine, gölge alanlar tercih etmeli, mutlaka şapka ve gözlük kullanmalısınız.

Hamileler için havuz zararlı mı?

Yüzmek isteyen herkes için en sağlıklı tercih denizdir. Özellikle kalabalık havuzlarda enfeksiyon kapma riski artar. Ayrıca havuzlara, dezenfekte etme amacıyla bazı kimyasal maddeler atılır. Bu maddelerin dozu aşırıya kaçmadığı sürece hamilelere zararı olmaz ancak aşırı dozlarda atıldıysa sağlığınız için zararlı olabilir.

Havuza girmeden önce, havuz suyunun hijyenik şartlara uygunluğundan, klor miktarından, giren insanların hijyenik olup olmadığından ve kullanılan dezenfektanlardan emin olun. Bu standartlara uyan havuzlar hamileler için güvenlidir.

Hamileler havuza girebilir mi sorusunun cevabını öğrendiniz. Hamilelik hakkında diğer yazılarımızı okuyun:

Hamilelikte kabızlığa ne iyi gelir?

Hamilelikte egzersizin önemli faydaları

Yaz hamileleri için beslenme önerileri

Hamile olan kişiler çeşitli evrelerden geçerler. Bu dönemin her evresi birbirinden çok farklı olmasa da çeşitli farklılıklar gösterebilir. Vücutta meydana gelen değişiklikler hamilelikle ilgili ipuçları verir. Hamilelik belirtileri herkes için farklı olabilir. Peki, erken hamilelik belirtileri nelerdir? Yüksek Topuklar ekibi olarak sizler için erken hamilelik belirtilerini sıraladık.

Regliniz geciktiyse…

Biz kadınlar adet göreceğimiz zamanı tespit edebiliyoruz. Hatta bunun için çok güzel uygulamalar da mevcut. Ancak, regl olmanız gereken günde olmadıysanız ve birkaç geciktiyse, hamile olma ihtimalini aklınıza getirebilirsiniz.

Sancılar yaşıyorsanız…

Hamile olduğunuza işaret eden sancılar regl sancısına çok benzemektedir. Fakat birebir aynı değildir. Mide bulantısından dolayı iştah kaybı yaşayabilirsiniz. Beyaz bir akıntı başlayabilir. Bütün bunların yanı sıra, genital bölgede yanma ve kaşıntı meydana gelebilir.

Baş ağrısı oluyorsa…

Bilimsel olarak vücuttaki kan basınç değerleri değiştiğinde baş ağrısı başlar. Hamile kaldıktan 3-4 hafta sonra progesteron ve östrojen hormonlarındaki artışa bağlı olarak baş ağrısı ve mide bulantısı başlayabilir.

Göğüslerde hassasiyet başladıysa…

Bilinen en büyük belirtilerden biri göğüslerde hassasiyettir. İlk haftalarda memeler şişebilir, ağrıyabilir hatta dokunulmayacak bir seviyeye gelebilir. Bu derece hassas bir dönemde göğüslere daha özenli olmak gerekmektedir.

Mide bulantısı yaşıyorsanız…

Hamileliğin ilk 3 aylık periyodunda en sık görülen ve en can sıkıcı durumlardan biri mide bulantısıdır. Aşırı yoğun değişen hormonlar, hamilelikle birlikte yaşanan fiziksel ve psikolojik değişiklikler mide bulantılarına sebebiyet verir. Sabahları çok daha fazla ortaya çıkar. Kusma ve halsizliğe sebep olur.

TIKLA OKU: Hamilelikte mide bulantısına ne iyi gelir?

Aşırı yorgunluk hissediyorsanız…

Yorgunluk aslında hamilelik belirtilerinden ziyade erken gebelik belirtisi olarak bilinmektedir. Aşırı yorgunluk, halsizlik ve sürekli bir uyku halidir. Uyuduğunuz saatler arasında ani bir değişiklik görülebilir. Daha erken uyuma, daha fazla uyuma, uyanamama gibi sorunlar hamile olduğunuzun belirtisi olabilir. Hormonlardaki değişiklikler de çok çabuk yorulmanıza neden olur. Bu yüzden halsizleştiğinizi hissettiğiniz zaman dinlenmeli ve kendinize çok daha iyi bakmalısınız.

İştahta artma ya da azalma olduysa…

Bu belirti de diğer belirtiler gibi kişiye göre farklılık gösterir. Bazı kadınlarda aşırı iştah artışı gözlemlenirken, bazı hamilelerde ise iştahta kapanması, yemek yiyememe gibi durumlar olabilir.

Kokuya karşı hassasiyet arttıysa…

Koku hassasiyeti de erken gebelik teşhisi konusunda en önemli belirtilerden biridir. Kokulara her zamankinden daha çok tepki veriyorsanız hamile olabilirsiniz.

Kabızlık problemi başladıysa…

Progesteron hormonu iç organlarda bulunan besin akışını her zamankinden daha yavaş hale getirir ve kabızlığı tetikleyebilir.

TIKLA OKU: Hamilelikte kabızlığa ne iyi gelir?

Yukarıda saydığımız tüm belirtileri yaşasanız bile, hamile olup olmadığınızdan emin olmak için eczaneden bir gebelik testi alın. doğru sonuca da bir kan testi ile ulaşabileceğinizi unutmayın.

Hamilelikte beslenme, bebeğiniz ve sizin sağlığınız için son derece önemlidir. Özellikle, protein ve kalsiyum kaynaklarının günlük beslenmede yer alması tavsiye ediliyor.

Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, anne adayları için beslenme önerileri sunuyor. Ayrıca, protein ve mineral açısından zengin peynirin, hamilelikte tüketimi hakkında bilgiler veriyor.

Sağlıklı hamilelik için sağlıklı beslenme şart!

Bir çocuğun sağlığı, hamileliğinin birinci gününden ikinci yaş gününe kadar olan süreçte annesinin nasıl beslendiği ile çok yakından ilgilidir. Bu nedenle hamilelik döneminde anne adayının beslenmesi, hem kendi sağlığı hem de doğacak bebeğinin sağlıklı gelişimi ve büyümesi için ayrı bir önem kazanır.

Özellikle çocuk ve anne sağlığı söz konusu olduğunda yeterli ve dengeli beslenmenin kritik bir rolü olduğuna işaret eden Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, anne adaylarına kalsiyum, protein, D vitamini ve folik asit yönünden zengin besinler tüketmelerini öneriyor.

Anne ve bebeğin kalsiyum ihtiyacı vardır!

Hamile kadınların yeterli beslenebilmeleri için besinlerde çeşitliliğe yer vermeleri (farklı türden besinler tüketmeleri) gerektiğini belirten Prof. Dr. Garipağaoğlu, özellikle protein ve kalsiyumun vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerek, “Hamilelik ve emzirme dönemlerinin en önemli minerallerden biri kalsiyumdur. Bu dönemlerde yeterli kalsiyum alınamadığında, kemik uçlarındaki değişebilir kalsiyum mobilize olur ve bebeğin ihtiyacı karşılanır.

Annenin kemiklerinde yumuşamaya neden olan bu durum, Osteomalasia (kemik yumuşaması) olarak adlandırılır. Kalsiyum yetersizliğinin uzun sürmesi yaşamın ileri dönemlerinde Osteoporoz’a (kemik yıkımı) yol açar. Bu nedenle kalsiyum tüketimi özellikle hamilelik döneminde çok önemlidir. Kadınların hamilelik ve emzirme gibi kritik dönemlerde uygun miktarda süt, yoğurt, özellikle de peynir tüketmeleri ile bu riskler azaltılabilir” dedi.

Peynir seçerken içeriğine çok dikkat edin!

Peynirin, hamilelik döneminde ihtiyaç duyulan kaliteli protein, kalsiyum ve pek çok yararlı besin öğesini en iyi ve kolay bir şekilde karşılayan bir süt ürünü olduğunu belirten Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Vücudun kendiliğinden üretemediği D vitamini de hamile kadınlar için önemli. Besinlerde doğal olarak bulunmayan D vitamini, kalsiyumun kemiklere yerleşmesi için kritik bir role sahiptir. D vitamininin ana kaynağı güneş ışınlarıdır. Besinlerde çok az bulunur. Güneş ışınlarından yeterince yararlanılamadı ise D vitamininin dışarıdan destek şeklinde ya da zenginleştirilmiş besinlerle vücuda alınması gerekiyor. D vitamini ile zenginleştirilmiş peynirleri düzenli olarak tüketmek, protein ve kalsiyum yanında D vitamininin de karşılanması açısından üstünlük sağlar” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Az yağlı ve tuzlu peynirleri tüketin

Sağlık açısından çeşit olarak az yağlı, az tuzlu peynirlerin tercih edilmesini öneren Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Az yağlı peynirlerin hamilelik ve emzirme dönemlerinde kilo kontrolünün sağlanmasında, az tuzlu olanların tansiyon riskini düşürmede yardımcı olduğunu belirtiyor. Peynir ve süt ürünlerinin yanı sıra hamilelik döneminde ekmek ve tahıllar, mevsiminde taze sebze ve meyveler, et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, kuru yemişler ve kuru meyvelerin de önerilen miktarlarda tüketilmesi gerekiyor” dedi.

Hamile olduğunuzu öğrendiniz, tebrik ederiz! Şimdi heyecanlı bir merak başladı: Bebeğin cinsiyeti nedir? Kız mı yoksa erkek mi? Sizlere, erkek bebek belirtileri hakkında bilgiler sunuyoruz.

Hamile kadın göbeğini seviyor

Hamileliğin ilerleyen aylarında bebeğin cinsiyeti ultrason ile tespit edilebilir. Bununla beraber, erken safhada erkek bebek belirtileri sayesinde tahminde bulunabilirsiniz. Bakalım, sizi neler bekliyor…

1. Erkek bebek belirtileri görülüyor

Kadın bilgisayarda araştırma yapıyor.

Anne adayının karnının sivrileşmesi, erkek bebek belirtisi olarak kabul edilebilir. Hamilenin karnı basketbol topuna benzer ve öne doğru hafifçe sivridir.

2. Meme ucunda koyulaşma olabilir

Kadın çiçekle konuşuyor.

Deneyimli anneler, hamilelik sürecinin ilk dönemlerinde meme ucunda koyulaşma varsa, erkek bebek belirtisi olabileceğini söyler. Şimdi bir kontrol edin, her zamankinden daha koyu renkte mi? Bu size bebeğin cinsiyeti hakkında ipucu verebilir.

3. Ruh halinde değişimler erkek habercisidir

Pembe çiçek ve saat var.

Kadınların ruh halleri, hamilelik döneminde oldukça değişir. “The Scientific” dergisinin yaptığı araştırmaya göre, erkek bebek bekleyen anne adaylarının testosteron seviyesi daha yüksek olduğundan dolayı, erkeklere has davranışlar ve tavırlar ortaya çıkıyor. Bu davranışlar ise, agresyon veya saldırganlık olarak adlandırılıyor.

4. Beslenme alışkanlıklarınız değişebilir

Sağlıklı yemekler tabakta var.

Uzmanların gözlemleri doğrultusunda, gebelik döneminde erkek bebek annelerinin proteinli besinlere düşkünlüğü artıyor. Kırmızı et, tavuk, peynir, yoğurt gibi gıdaları daha sık tüketmeye başlıyor. Şimdi bir değerlendirin: Beslenmenizde bu yönde değişimler var mı?

5. Gebeyken tatlı isteği erkeğe işaret edebilir

Hindistan cevizi içinde tatlı var.

Yüzyıllardır inanılan söylemlerden biri, tatlı aşeren hamilenin erkek bebek doğuracak olmasıdır. Hatta, çok yaygın bir deyiş vardır: “Ye tatlıyı, çıkar Hakkı’yı” gibi… Kulağa bilimden uzak gelse bile, deneyimli kadınların bu öngörüleri genellikle doğru çıkar.

6. Sabah bulantısı yoksa erkek bebek olabilir

Hamile kadın yemek yapıyor.

Anne adaylarını, hamileliğin ilk aylarında çok rahatsız eden sabah bulantıları, erkek bebeklerde olmayabilir. Yani, gebeliğin ilk üç ayında sabah bulantısı yoksa, bu bebeğin cinsiyetinin erkek olduğunu gösterebilir.

7. Göğüs boyutu cinsiyete göre büyüyebilir

Kadın köpeğiyle uyuyor.

Bilimsel bir bilgi değil ancak yine tecrübeli kadınların görüşünü paylaşıyoruz: Eğer bebeğin cinsiyeti erkek ise, kadının sağ göğsü daha büyük oluyor. Aynı şekilde, kız bebek bekleyen gebenin sol göğsü daha fazla büyüyor.

Adetin 40 yaş öncesi kesilmesi erken menopoz olarak adlandırılır. Bunun sonucunda osteoporoz ve felç tarzında ciddi problemlere yol açabilir.

Yapılan araştırmalara göre ABD’de menopoza girme yaşı 52’yken bu yaş ortalaması Avrupa’da 50’ye düşüyor. Ülkemize bakacak olursak bu ortalama 46-47 yaşlara kadar gerileyebiliyor. Ayrıca ülkemizde her 100 kadından 3’ü erken menopozla karşı karşıyadır.

Erken menopoza sebep olan şeyler nelerdir ? Yuksek Topuklar olarak bunları sizin için sıraladık.

Aileden gelen (genetik) faktörler

Bireyin annesinin menopoza girme yaşı bir etkendir. Eğer erken menopozun altında yatan tıbbi geçerli bir sebep yoksa bu faktör genetik olabilir.

Hareketsiz bir yaşam

Hareketli bir yaşamdan uzak olmak ve sürekli hareketsiz günler geçirmek de erken menopoza sebep olabiliyor. Hareketsizlik sonucu vücutta biriken toksinler adet düzeninize zarar veriyor. Hareketli bir yaşamda ise kalp hızımız artarak vücuda daha fazla oksijenli kan pompalıyor. Ve bu da kandaki toksin miktarının dışarı atılmasını sağlıyor. Ayrıca terlemek de toksin atmak için harika bir yöntemdir. Haftada ortalama 3 gün mutlaka egzersiz yapmayı ihmal etmeyin.

Vücutta D vitamini eksikliği

Yapılan çalışmalarda D vitamini eksikliği bulunan kadınların daha erken menopoz riskiyle karşı karşıya kaldığı görülmektedir. D vitamin değerleri normal seviyede olan kadınların erken menopoza girme riskleri %18 dah azdır. Peki D vitamini nasıl alınır. doğal yolla güneşlenmek vücudunuzun D vitamini depolamasına yardımcı olacaktır. Eğer bu yeterlı gelmiyorsa alacağınız D vitamini takviyeleri de işinize yarayacaktır.

Sigara İçmek

Uzun süreli sigara kullanımında her 20 kadından 2’si için erken menopoz riski vardır. Sigaranın içinde bulunan bir madde yumurtalıklara zarar vererek erken menopoza neden olur. Ayrıca doğurganlık üzerinde de negatif etkileri bulunmaktadır. Sigaradan uzak durmak bu riski minimum seviyeye indirecektir.

Çok Zayıf ya da Çok Kilolu Olmak

Çok zayıf veya çok kilolu olmak da erken menopoz sebepleri arasındadır. Çok zayıf kişierde östrojen hormonu az salgılandığından adet düzensizlikleri ve erken menopoz gibi sorunlar olabilir. Çağımızın belası obezite de vücudumuzun her noktasına ayrı zararlar verdiği gibi erken menopoz durumuna yol açabilir.

Stres

Stres de bir çok hastalığa sebep olduğu gibi menopoza da erken girmeye neden olabilir. Stres sonucu vücudun biyolojik yapısı bozularak salgılanan hormonlar değişime veya azalmaya uğrar. Bunlar da erken menopoza girmenize yol açabilir.

Kalsiyum Eksikliği

Yapılan araştırmalarda kalsiyum oranı dengeli olan kadınlarda erken menopoz %14 oranında daha az görülmüş. Bundan dolayı kalsiyum açısından zengin gıdalarla beslenmek ve makul miktarda güneşe maruz kalmak erken menopozu etkileyici şeyler arasındadır. Kalsiyum en çok süt ve süt ürünlerinde bulunur.

Kimyasal Maddeler

Maalesef kimyasal maddeler artık hayatımızın her noktasında karşımıza çıkıyor. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, kullandığımız kozmetiklere kadar birçok şeyin içinde kimyasallar mevcut. Ve bu kimyasallar da vücut dengemizi bozarak bizler erken menopoza sürükleyebiliyor. Kullandığımız şeylerim ve yediğimiz yiyeceklerin mümkün olduğunca kimyasaldan uzak olduğuna dikkat etmeliyiz.

Vejetaryen Diyetler

Vejetaryen beslenen kişilerde genellikle erken menopoza rastlanıldığı görülmektedir. Bunun sebepleri arasında süt ve süt ürünlerinin kullanılmamasından kaynaklı D vitamini eksikliği bulunmaktadır. Beslenme şeklimiz de menopozun durumunu etkileyen durumlar arasındadır.

adet-sancisi-nasil-gecer
Uzman doktor Figen Bıyık, adet sancısı neden olur ve nasıl tedavi edilir sorularına yanıtlar veriyor. Kadın sağlığı önemli bir konudur, uzman görüşleriyle en doğru bilgiyi Yüksek Topuklar’dan öğrenin.
•Okuyucumuz Sinem Hanım’ın adet sancısı hakkında sorusu:

Merhaba Figen Hanım,

Ben 15 yaşımda adet görmeye başladım. Her adet dönemimde ilk 2 gün çok sancılı geçiyor. Hayatla bağlantımı kesiyorum neredeyse… Daha çok sol tarafımda sancı oluyor.

Şuan 25 yaşımdayım ve bu sorunla ilgili birçok doktora gittim. Verdikleri ilaçlarda işe yaramadı aksine sancılarımı artırdı.Son 2 aydır günde 2 bardak maydanoz suyu içiyorum ve sancım devam ediyor. son gittiğim doktorum çikolata kistinden bahsetmişti. Sancılarım bu yüzden olabilir mi? Ayrıca adet günlerim de çok düzensiz. Bazen 10 bazen 30 gün geciktiği bile oluyor. Sebebini öğrenebilir miyim?

Çok teşekkür ederim., Sinem

Adet Sancısı Hakkında Dr. Figen Bıyık’ın Yanıtı:

Sinem Merhaba,

Adet kanaması esnasında ya da hemen öncesinde kasıklarda ortaya çıkan rahatsızlık ve kramp tarzı ağrılara dismenore adı verilir. Ayrıntılı olarak bu konuda bazı bilgiler vermek istiyorum. Dismenore primer ya da sekonder olabilir. Primer dismenore ilkadet kanamasından 1-2 yıl sonra ortaya çıkan, 25 yaş civarında ya da çocuk doğurduktan sonra azalan ya da kaybolan ve altta yatan patolojik bir nedenin bulunmadığı dismenoredir. Bu tanım senin şikayetine çok uyuyor. Ancak iyi bşr muayene ve tetkikler ile bu karar verilebilir.

Sekonder dismenorede ise ağrılı adetlere neden olan spesifik bir hastalık söz konusudur.

Adet kanaması esnasında rahim, kendi içinde biriken kanı atmak için kasılır. Bu dönemde prostaglandin adı verilen bazı maddeler salgılanır ve bu maddeler kısmen rahim kasılmalarından sorumludurlar. Primer dismenoresi olan kadınlarda bu prostoglandin adı verilen maddelerin üretiminin fazla olduğu ya da uterusun bu maddelere aşırı cevap verdiği düşünülmektedir. Sekonder dismenoreye yol açan etkenler ise:

•Endometriozis
•Pelvik iltihabi hastalık
•Rahim ağzında darlık
•Rahim içi tümörler
•Uterus

pozisyonunun anormallikleri sayılabilir. Zaman zaman spirale bağlı olarak da sekonder dismenore görülebilir.

Dismenore karnın alt bölgelerinde kramp benzeri ağrılar ve rahatsızlıklardır. Bu eşlik eden diğer belirtiler
•Sırt ağrısı
•Başağrısı
•Bulantı
•Bacakların iç yüzünde hassasiyet olabilir.
•Dismenore ile birlikte adet öncesi gerginlik sendromu da (PMS: Premenstruel sendrom)görülebilir, ancak bu şart değildir. PMS genelde adet başlangıcından birkaç gün önce görülür.

Dismenoreli kadınların yaklaşık %10-15’inde şikayetler normal günlük aktivitelerini kısıtlayacak kadar şiddetlidir. Eğer ağrılar

* Normal zamanında gelen bir adet kanamasına eşlik etmiyorsa

* Her zaman olduğundan çok daha şiddetli ise
* 2-3 günden daha uzun sürüyor ise
* Her zaman olandan daha farklı ise mutlaka bir hekim kontrolünden geçilmesi gerekir.

adet-donemi-belirtileri

Teşhiste öncelikle hastanın öyküsü önem kazanır. Cevaplanması gereken bir takım sorular vardır. Bunlar:

* Ağrının ne zaman olduğu

* Ağrıyı geçirmek için ne yapıldığı
* Eşlik eden başka bir şikayetin olup olmadığı
* Doğum kontrol haplarının ağrıyı azaltıp azaltmadığı
* Gün geçtikçe ağrının şiddetlenip şiddetlenmediği ve
* Ağrılar nedeni ile aktivitenin bozulup bozulmadığıdır.

Ağrıların primer ya da altta yatan başka bir patolojiye bağlı olup olmadığını anlamak amacıyla detaylı bir muayene yapılmalıdır. Herhangi bir enfeksiyon ya da kist gibi bir patolojiyi ayırdetmek için kan ve idrar tetkikleri ile ultrason incelemesi çoğu zaman gerekli olmaktadır.

Tedavi konusuna gelince: Orta derecedeki dismenore şikayetlerinin pek çoğu hafif ağrı kesicilerden fayda görür. Adetleri düzenli olan kişiler ağrıların başlamasını beklemeden, adet kanamasından bir gün önce ağrı kesici almaya başlarlar ise ağrıların şiddeti oldukça azalacaktır. Bu ilaçların tok karnına alınması mideye yönelik yan etkileri azaltır.

Ağrıların daha şiddetli olduğu durumlarda yatak istirahati ve karın bölgesine sıcak uygulaması fayda sağlayabilir. Bu amaçla içine sıcak su doldurulmuş bir termofor kullanılabilir.

Başka bir tedavi yaklaşımı da doğum kontrol hapı kullanılmasıdır. Bunlar prostaglandin adı verilen ve ağrıdan sorumlu olan maddelerin yapımını azaltarak krampları engelleyebilir. Eğer OK’lardan fayda sağlanmış ise gebelik arzu edilene kadar kullanılabilir.
Ağrıların çok şiddetli olduğu durumlarda enjeksiyon şeklinde ağrı kesiciler kullanılabilir.

Eğer tedavi ile şikayetler uzun süre giderilemiyorsa endometriozis gibi bir patolojiyi aramak maksadıyla laparoskopi yapılabilir.
Dismenore alınacak bazı basit önlemler ile bir miktar engellenebilir. Örneğin adet kanaması öncesinde ve esnasında kahve, çay, kola, çikolata gibi kafein içeren gıdalardan uzak durulması, karın bölgesine masaj yapılması, uzun süre ayakta durmaktan ya da yürüyüş yapmaktan kaçınılması şikayetler üzerinde olumlu etki ortaya çıkartır. Aşırı yorgun, sinirli kişilerde adet sancısı daha fazla görülür. Bu nedenle kanama esnasında dinlenmek son derece önemlidir. Yine kabızlığı olanlar bu sancıları daha şiddetli yaşarlar. Lifli gıdaların bol tüketilmesi kabızlığı önler. Bol miktarda su içilmesi, sigaradan uzak durulması, fazla miktarda alkol tüketilmemesi gibi basit ve kısa süreli önlemler ile sancılı adet kanamaları biraz daha rahat geçirilebilir.

Sağlıklı günler diliyorum.
Dr. Figen Bıyık

adetliyken-banner

adet-sancisi-nasil-gecer

Adet sancısı nasıl geçer?

Kadın sağlığının en değerli göstergelerinden biri, her ay düzenli adet olmaktır. Ancak, bazı kadınlar adet sancısı nedeniyle bu dönemi zorluklarla geçirir. “Yüksek Topuklar” kadın sitesi olarak, “Kadın, kadının halinden anlar” diyoruz ve adet sancısına bitkisel çözümler paylaşıyoruz.

Adet sancısının sebebi, rahim içi kaslarının aşırı miktarda gerilmesidir. Buradaki kasları rahatlatmak, kirli kanı söktürmek adet sancısını azaltmada en gerekli adımlardır. Önerdiğimiz, bitkisel yöntemleri ve faydalı alışkanlıkları düzenli uyguladığınızda adet döneminiz daha rahat olacak, sancılarınız azalacaktır.

Tarçınlı süt içerek sancıdan kurtulun

Beslenme şekliniz, adet dönemini önemli ölçüde etkiler. Yapılan bilimsel araştırmalar, kalsiyum yönünden eksik beslenen kadınların daha çok adet sancısı yaşadığını göstermiştir. Şimdi düşünün, günde kaç bardak süt içiyor veya kaç kase yoğurt yiyorsunuz?

Adet dönemi yaklaştığında günde iki bardak tarçınlı süt içmeye başlayın. Birini kahvaltıda, diğerini gece yatmadan birkaç saat önce içebilirsiniz.

Bir su bardağı süte bir çay kaşığı toz tarçın ekleyip bir taşım kaynatın. Karıştırıp yudum yudum için. Bu kesinlikle işe yarar, zamanla ağrılarınızı keser.

Bonus: Tarçınlı süt, göbek veya basendeki fazla yağları yakmaya yardımcı olur. Yani hem adet sancınız azalacak hem de kilo vereceksiniz.

Muz yiyerek adet sancısını giderin

Muz, içerdiği potasyum sayesinde rahim içindeki kasları rahatlatır, ağrıları keser. Regl döneminde tatlı isteğiniz varsa, muz yiyerek doğal yoldan bu ihtiyacı karşılayabilirsiniz, hem de kilo almazsınız.

Günde bir iki adet muz yiyebilirsiniz. Biz size şunu öneriyoruz: 1 kase yoğurda, bir adet dilimlenmiş muz, 1 çay kaşığı tarçın ekleyip karıştırın ve yiyin. Bu şekilde adet sancılarınız ve tatlı isteğiniz ciddi oranda azalacaktır.

Fesleğen çayıyla ağrıdan kurtulun

Fesleğen, kasları rahatlatıp ruh halini iyileştirir. Bir su bardağı sıcak suyun içine 5 yaprak taze fesleğen ekleyip 5 dakika demleyin. Ilındıktan sonra yudum yudum için. Fesleğen çayını günde 2 bardak içebilirsiniz. Regl dönemi başlamadan birkaç gün önce içmeye başlarsanız, daha rahat edersiniz. Ağrılarınız hafifleyecektir.

maydanoz-kuru

Maydanoz yiyerek ağrı kesin

Maydanoz, en iyi adet söktürücü, ağrı ve krampları hafifletici bitkilerden biridir. Aynı zamanda, kalsiyum ve C vitamini içeriğiyle adetlerin düzenli olmasına yardım eder. Adet sancılarından kurtulmak için maydanozu kullanmak gerçekten çok etkili ve basittir.

Her sabah kahvaltısında veya günün her hangi bir öğününde bir avuç dolusu taze maydanoz yiyin. Göreceksiniz, düzenli kullanım sonrasında adet sancılarınız büyük oranda azalacaktır.

Kişniş tohumuyla ağrıları giderin

Kişniş tohumu, kuvvetli bir ağrı kesici ve adet söktürücüdür. Aktarlardan veya marketlerin baharat bölümünden alabilirsiniz. Kişniş çayı içmek, adet sancısına iyi gelir. Tarifi ise oldukça kolaydır: 1 su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı kişniş tohumu ekleyip bir taşım kaynatın. Ilındıktan sonra için. Dilerseniz içine birkaç damla limon suyu ekleyebilirsiniz.

Her gün 30 dakika yürüyüş yapın

Adet sancısı varken yerinizden kalkmak mümkün değil, farkındayız ama regl olmadan önce her gün 30 dakika yürüyüş yaparsanız, rahim içi kaslar çok rahatlar ve artık adet sancısı yaşamazsınız. “Harekette berekette vardır” sözünü hatırlayın, her gün 30 dakika yürüyüş yaparak kendinizi adet sancılarından, fazla kilodan, kalp krizinden, diyabet hastalığından koruyun.

Günde 15 bardak su için

Bu size abartı gibi gelebilir ama adet sancısını kesmenin en iyi yolu, günde 15 bardak su içmektir. Çünkü su, kan akışını kolaylaştırır, rahminden kirli kanın kolayca sökülmesini sağlar. Şimdi bir düşünün, günde kaç bardak su içiyorsunuz? Eğer adet sancısı sorunu yaşıyorsanız, muhtemelen günde sadece birkaç bardak su içiyorsunuzdur.

Lütfen doktora gitmekten utanmayın.

Şimdi, hem adet sancılarından hem fazla kilolardan kurtulmak için günde 15 bardak su içmeye başlayın. Mucizevi değişimleri birkaç gün içinde göreceksiniz.

Adet sancısını gidermenin yolları:
•Ilık suyla duş alıp rahim yolunu rahatlatın.
•Susam yağıyla ağrı olan bölgelere masaj yapın.
•Hafif hareketlerle bacak ve karın bölgesini çalıştıran egzersizler yapın.
•Potasyum yönünden zengin besinler tüketin: çünkü bunlar kas ağrılarını hafifletir.
•Muz, portakal, ıspanak, süt, yoğurt, yulaf ezmesi, patates, kavun, balık gibi besinler adet sancısını gidermeye yardımcı olur.

Adet sancısına tıbbi çözüm nedir?

Eğer uzun süredir devam eden adet sancısı sorunu yaşıyorsanız, mutlaka tıbbi tedaviye başvurun. Belediyelerin kadın sağlığı merkezlerinde bile ücretsiz muayene olabilirsiniz. Lütfen doktora gitmekten utanmayın. Adet olmak, karnımızın acıkması kadar doğal ve güzel bir vücut fonksiyonudur. Nasıl böbreğimiz, karaciğerimiz rahatsızlığında doktora gidiyoruz, aynı şekilde üreme organlarımızdaki sorunlar için de gitmeliyiz. Doktordan utanmayın, doktora ayıp yoktur.

adet-tatli-banner

adet-sancisi-nasil-gecer

Adet sancısına ne iyi gelir?

Kadın, kadının halinden anlar deyip ‘Yüksek Topuklar’ olarak, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cem İyibozkurt ile görüştük. Adet sancısı nasıl geçer, regl sancısına ne iyi gelir diye sorduk, cevapları sizinle paylaşıyoruz.
•Ağrı kesici alacaksanız acele edin

Ağrınızın başlayacağını hissettiğinizde uzanın, ağrı kesici alacaksanız hemen başlayın. Çünkü ağrı kesicilerin en etkili olduğu zaman ağrı başlarken aldığınız zamandır.
•Adet sancısı için doğru ilacı seçin

Ağrı kesici olarak ibuprofen içeren ilaçlar ilk tercihtir. Her seferde 400-600mg ibuprofeni her 4-6 saatte bir alabilirsiniz. Naproksen içeren ağrı kesiciler de oldukça etkilidir.
•Sıcak su torbası kullanın

Karnın alt tarafını ovuşturmak ve bu bölgeye sıcak torba uygulamak oldukça etkili olabilir. Sıcak uygulaması kasların gevşemesine sebep olarak ağrıyı azaltabilir.
•Ilık bir duş alın

Ilık bir duş aynı etkiyle ağrıyı azaltabilir.

•Yürüyüş veya yoga yapın

Germe egzersizleri gibi hafif egzersizler, yürüyüş ve yoga gibi aktiviteler yararlı olabilir.

•Doğal çözümleri kullanın

Zencefil ve ahududu içeren içecekler ve çaylar ağrı kesici özellik gösterebilir. Bu dönemde bu tip içeceklerin tüketimi arttırılabilir.

zencefil-cayi-zayiflama
Zencefil çayı, adet sancılarını azaltmaya yardımcı olabilir.
•Akupunktur iyi gelebilir

Kesin olarak gösterilmese de bazı çalışmalarda akupunkturun regl ağrılarına iyi gelebileceğini gösteren bazı çalışmalar vardır.
•Sigara ve alkole dikkat edin

Sigara ve alkol damarlarda daralma etkisi ortaya çıkartacağından ağrıları arttırabilir. Ayrıca, adetliyken cinsel ilişkiye girmek ağrıya sebep olabilir.
•Adet dönemine özel beslenin

Yağ tüketimi az olan ve yeşillikten zengin beslenenlerde regl ağrılarının daha az olduğuna dair bilgiler vardır. Bu dönemde kan kaybı olduğu için demir içeren besinler de mutlaka daha fazla tüketilmelidir.
•Ruhunuzu beslemeyi unutmayın

Bu dönemde sosyalleşerek veya hobilere yönelerek (kitap okumak, sevdiğiniz bir şey ile uğraşmak gibi) ağrı algısı bir miktar yönetilebilir.
•Mutlaka uzmana danışın

Regl ağrıları fazlaysa ve diyet, beslenme değişiklikleri, ağrı kesicilere cevap vermiyorsa bir doktora mutlaka danışmak gerekir. Ağrıların arkasında endometriozis, adenomyozis, pelvik inflammatuvar hastalık veya miyom gibi bir problem olmadığından da emin olmak gerekir.
•Doktor kontrolünde hap kullanın

Ağrılar anatomik bir problem olmadan da fazla oluyorsa doğum kontrol hapları ile kontrol altına alınabilir. Bir doktora danışarak doğum kontrol haplarına başlamak ağrıyı tümden ortadan kaldırabilir.

adetliyken-banner

adet-sancisi-donemi

Sancılı adet dönemi hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, uzman tavsiyeleriyle adet sancısından kurtulabilir, daha mutlu ve sağlıklı olabilirsiniz. Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Sibel Kaya, adet döneminde ilaç alımından, sağlıklı beslenmeye, kıyafet seçiminden egzersiz planlamasına kadar önemli noktalarda bilgi veriyor.
•Adet sancısı neden olur?

Kas dokusundan oluşmuş bir yapı olan rahim, kanama sırasında adet kanamasının çok aşırı olmaması ve kan kaybının kısıtlanması için bir miktar kasılır ve bu kasılmalar kişilerde ağrı hissi oluşturur. Ancak bu kasılmaların şiddeti bazı kadınlarda çok fazla olabilmektedir. Rahimde bölgesel olarak salgılanan ve bu kasılmaları sağlayan bazı maddeler bulunmaktadır. Özellikle adet döneminin ilk gününde bu maddenin aşırı miktarda salgılanması, kadınlarda bölgesel olarak ağrıya yol açmaktadır. İlk gün çok şiddetli olan bu ağrılar, ilerleyen günlerde giderek azalmakta ve daha önceki adet döneminde yumurtlamanın gerçekleştiğini göstermektedir.
•Adet sancısına spor iyi gelir mi?

Adet dönemi ağrıları psikolojik değil, aksine tamamen fizyolojiktir. Her kadında değişik derecelerde adet öncesi gerginlik sendromu görülebilmektedir. Adet dönemi öncesinde gerginlik sendromu ve adet sancısı için medikal yöntemler dışında başka yaklaşımlar da vardır. Meditasyon, yoga, egzersiz ve ayaklara sıcak uygulanmasının adet sancısına iyi geldiği gözlenmiştir.

•Adet sancısına karşı neler yapılabilir?

Adet döneminde rahat kıyafetler giyilmesi ve sıcak uygulamaları da rahatlatıcı etkiye sahiptir. Bu dönemde doğru gıdalarla sağlıklı beslenme de öncelikli konulardandır. Günlük beslenme programında et, balık, yeşil yapraklı sebzeler, bakliyatlar gibi B vitamini açısından zengin besinlere yer verilebilir. Bunun dışında fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kepekli ekmek gibi magnezyum içeren besinler tüketilmesi de ağrıların azaltılmasına yardımcı olabilmektedir.
•Adet sancısı için hangi ilaç kullanılabilir?

Adet sancısının tedavisinde genellikle ağrı kesiciler kullanılmaktadır. Bu ilaçlar prostaglandin seviyesini etkilediği için ağrıyı azaltmaktadır. Kullanılan ağrı kesiciler ile kanama da bir miktar azalır fakat bunun hiçbir zararı yoktur. Kadınların ağrıyı yaşamak yerine ilaç kullanmaları önerilmektedir. Ağrı kesici kullanırken mutlaka doktor önerisi ile ilaç alınmalıdır. Arkadaş ve tanıdık tavsiyesi ile ilaç almak vücutta istenmeyen etkilere neden olabilir. Ayrıca hastanın kanaması çoksa, miyomları varsa ve çok şiddetli bir adet sancısı hissediyorsa, bu hastalara tedavi olarak hormonlu spiral verilebilir. Böylelikle hastada hem miyomun büyümesi engellenir ve kanama azaltılır hem de adet sancıları kısmen rahatlatılır.
•Şiddetli adet sancısı için ne yapılmalı?

Şiddetli adet sancılarında, jinekolojik muayene yapılması önerilmektedir. Yapılacak jinekolojik değerlendirmeyle altta yatan başka rahatsızlıkların ortaya çıkması sağlanır. Hastanın detaylı olarak muayene edilmesiyle, herhangi bir enfeksiyonu ya da kistinin olup olmadığı anlaşılır. Muayenede kan ve idrar tahlilleri yapılmalı, ultrason tetkikleri ihmal edilmemelidir. Açıklanamayan şiddetli ağrıları olan hastalarda hiçbir şekilde çözüm bulunamadıysa laparoskopik işleme başvurulur. Laparoskopik yolla hastada miyomlar varsa alınır, medikal yöntemlerle bir bulgu saptanmasa bile şiddetli adet sancısının nedeni bulunabilir.

Adet sancısı hakkında verdiği uzman bilgileri için Op. Dr. Sibel Kaya’ya teşekkür ederiz.

Kadınların her ay bir kez yaşadığı adet sancısı, bazen bir kabusa dönüşebiliyor. Özellikle, bu dönemi ağır geçirenler için bu yazımız oldukça faydalı olacaktır. Peki, adet sancısı neden olur ve nasıl geçer? Adet sancısına iyi gelen doğal yöntemler nelerdir? Öğrenmek için, “Yüksek Topuklar” ekibi olarak hazırladığımız yazıyı hemen okuyun!

Kadınların kabusu: Adet sancısı

Adet dönemi, kadınların 28 günde bir yaşadığı, ortalama 4-5 gün süren dönemdir. Bazı kadınlar bu dönemi ağır sancılarla geçirir. Adet sancıları da, kadınların regl döneminde yaşadıkları, rahimdeki kasılmalardan ötürü meydana gelen ve bazen gerçekten işkenceye dönüşebilen bir sancılardır. Bu sancılar, adet gününüzden 24 saat önce başlayabilir. Ağrınızın şiddetine bağlı olarak, sancınız bazen kasıklarınıza, belinize hatta bacaklarınıza vurabilir.

Adet sancısı neden olur?
•Adet sancısının bir nedene bağlı olmak zorunda değildir. Çoğu adet sancısı yapısal özelliklere dayanır. Ancak açıklayacak olursak, bu dönemde yaşanan sancının sebebi; rahimdeki dolaşımın azalmasıyla birlikte, adet kanını dışarı atmak için oluşan kasılmalardır. Rahim içinde salgılanan, ağrıyı hissetmeyi sağlayan hormon prostaglandin hormonu nedeniyle, sinir uçlarınız uyarılır ve bu da sancıya yol açar. Yani adet dönemini ağır geçiren kadınlar, kanlarında yüksek miktarda prostoglandin hormonu barındırır.
•Adet sancısı, yukarıda belirttiğimiz yapısal özellikler dışında bir rahatsızlıktan dolayı da yaşanabilir. Rahmin şekli, farklı pozisyonlarda olması, rahimde veya yakın organlarda iltihap olması, rahim tümörleri gibi etkenler adet sancınızı tetikleyebilir.
•Kürtaj, enfeksiyon gibi nedenlerden dolayı rahim ağzında yaşanan darlık, adet kanını dışarı atmanızı zorlaştırır. Bu durum, adet sancınızın artmasına davetiye çıkarır.
•Kronik enfeksiyonlar, yumurtalık kistleri ve diğer bazı jinekolojik hastalıklar adet sancınızda olumsuz rol oynar. Adet sancılarına, 28 yaşından sonra rastlamışsanız ve şiddetini artırmışsa, bunun nedeni endometriozis olabilir. Endometriozis, rahmin içerisinde bulunan ve adet dönemlerinde dışarı atılması gereken tabakanın, farklı yerlerde (rahim dışı, yumurtalıklar, böbrek hatta bazen beyin gibi) bulunmasına denir. Adet kanı, bu sebepten dışarı atılamaz ve sancıya yol açar.

Adet sancısı nasıl geçer?

Adet sancısına iyi gelecek besinler:
•Adet sancısı yaşadığınız dönemde, ceviz, badem ve kabak çekirdeği gibi kuruyemişler içerdikleri manganez sayesinde kramplarınızı hafifletecektir.
•Araştırmalar sonucu maydanozun, adet sürecini uyararak adet söktürmeye fayda sağladığı ve adet sancılarını giderici özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca, düzensiz adet döngülerinde de maydanozdan faydalanabilirsiniz. Bir bardak suya bir tutam maydanoz ekleyerek yaklaşık 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra için. Günde en az 2 bardak tüketmeye özen gösterirseniz, adet sancılarınızın azaldığını göreceksiniz.
•Et, balık, tavuk ve yanında yiyeceğiniz yeşil yapraklı sebzeler, adet döneminde kaybettiğiniz demiri kazanmanızı sağlar. Adet sancıları için de demir alımı oldukça faydalıdır. Özellikle balık tüketimini artırmanız, balığın Omega-3 içermesinden dolayı bu dönemi kolay atlatmanızı sağlayacaktır.
•Keten tohumu, içeriğindeki Omega-3’ler sayesinde kuvvetli bir antioksidan olma özelliği taşır. Bu dönemde, keten tohumu tüketerek şişkinlik ve iltihaplanmanın önüne geçebilirsiniz.
•Zencefil, prostaglandin hormonunu azaltmada önemli bir rol oynar. Bu dönemde, zencefil tüketiminizi artırırsanız adet sancınızı hafifletebilirsiniz. Ayrıca, adet öncesi yaşanan halsizlik ve düzensiz adet sorunlarının üstesinden gelmenize yardımcı olur. Toz zencefil, limon ve balla hazırlayabileceğiniz karışım bu dönemde sizin yardımcınız olacaktır.
•Fesleğen, adet döneminde yaşanan ağrıyı ve krampları azaltmada etkili bir bitkidir. Fesleğenin içerdiği kafeik asit, ağrıya neden olan etkenlerin ortadan kalkmasını sağlar. Bir bardak suyla bir tutam fesleğeni kaynatın ve yaklaşık 15 dakika demlenmeye bırakın. Bu yöntemi her gün, günde bir bardak tüketirseniz adet sancılarınız azalacaktır.
•Tarçın da adet sancısının azalmasında etkili olan antispazmodik, anticlotting ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Manganez, kalsiyum ve demir bakımından da zengindir. Bir bardak su içine bir çay kaşığı tarçın koyarak kaynatabilirsiniz. Biraz soğuduktan sonra içine bal ekleyerek günde 2-3 bardak tüketin. Adet sancılarına iyi geldiğini göreceksiniz.
•Pekmez, adet sancısı için etkili olan bir diğer seçenektir. Kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, manganez, B6 vitamini ve selenyum açısından zengindir. Pekmez, kanın pıhtılaşmasını azaltır. Böylece, rahim duvarlarındaki kasılmaların önüne geçer.
•Araştırmalara göre, lavanta yağı antiseptik ve yatıştırıcı özelliğe sahip bir yağdır. Lavanta yağının kokusu sizi sakinleştirerek, ağrınızı hafifletecektir.
•Kişniş tohumu ve susam gibi minik tohumlar, kramplarınızın ve sancılarınızın önüne geçecektir. Bir yemek kaşığı kişniş tohumunu bir cezve suda kaynattıktan sonra yumuşamış bir şekilde, bir avuç susamı ise yaklaşık 3 saat suda beklettikten sonra yiyebilirsiniz.
•Papatya çayı, rahatlatıcı bir özelliğe sahiptir. Bu özelliği sayesinde, rahim kaslarını da olumlu etkiler. Adet döneminde günde 2 bardak tüketeceğiniz papatya çayıyla, adet sancılarınızı hafifletebilirsiniz.

Adet sancısına iyi gelecek diğer yöntemler:
•Adet sancısı yaşarken uygulanabilecek en bilinen yöntemlerden biri, sıcak kompresidir. Sıcak su torbasını veya ısıtılmış bir havluyu karnınıza koyarak bölgedeki kan akışını hızlandırır ve ağrınızı azaltabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gerek nokta, uyguladığınız havlu veya su torbasının çok sıcak olmamasıdır. Ilık bir duş almak da rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
•Adet döneminde, gevşemek ve rahatlamak için egzersizler yapın.Rahat bir yere uzanarak kollarınız ve bacaklarınızı esnetin. Bunu yaparken düzenli nefes alıp vermeyi ihmal etmeyin. Adet sancısı nedeniyle vücudunuz oldukça gergin bir hal alır. Bu hareketler, sizi rahatlatarak ağrınıza iyi gelecektir.
•Adet döneminde ödem atmak ve ağrınızı hafifletmek istiyorsanız bol su içmeyi ihmal etmeyin. Özellikle adet öncesi içilen su, ödem oluşumunuza engel olacaktır. Eğer, yeterli miktarda su tüketmezseniz, vücut kendini koruyabilmek adına su tutarak ödem oluşturacaktır.

Adet döneminde dikkat edilmesi gerekenler:
•Adet sancısı yaşadığınız dönemde, çay, kahve ve kola gibi kafeinli ve gazlı içecekler tüketmekten kaçının.
•Her zaman olduğu gibi sigara ve alkolden uzak durun.
•Kısa süreli yürüyüşler dışında, kendinizi yormamaya özen gösterin.
•Sancılarınız bahsettiğimiz yöntemlerle hafiflemiyorsa, ciddi etkenler nedeniyle sancı çektiğinizi düşünüyorsanız hemen bir kadın doğum uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz.

Maydanozun faydaları hakkında bilgi veren yazımızı okumak için aşağıdaki fotoğrafa tıklayabilirsiniz.