Kategori: Kadınlara özel

adet-sancisi-nasil-gecer

Adet sancısı nasıl geçer?

Kadın sağlığının en değerli göstergelerinden biri, her ay düzenli adet olmaktır. Ancak, bazı kadınlar adet sancısı nedeniyle bu dönemi zorluklarla geçirir. “Yüksek Topuklar” kadın sitesi olarak, “Kadın, kadının halinden anlar” diyoruz ve adet sancısına bitkisel çözümler paylaşıyoruz.

Adet sancısının sebebi, rahim içi kaslarının aşırı miktarda gerilmesidir. Buradaki kasları rahatlatmak, kirli kanı söktürmek adet sancısını azaltmada en gerekli adımlardır. Önerdiğimiz, bitkisel yöntemleri ve faydalı alışkanlıkları düzenli uyguladığınızda adet döneminiz daha rahat olacak, sancılarınız azalacaktır.

Tarçınlı süt içerek sancıdan kurtulun

Beslenme şekliniz, adet dönemini önemli ölçüde etkiler. Yapılan bilimsel araştırmalar, kalsiyum yönünden eksik beslenen kadınların daha çok adet sancısı yaşadığını göstermiştir. Şimdi düşünün, günde kaç bardak süt içiyor veya kaç kase yoğurt yiyorsunuz?

Adet dönemi yaklaştığında günde iki bardak tarçınlı süt içmeye başlayın. Birini kahvaltıda, diğerini gece yatmadan birkaç saat önce içebilirsiniz.

Bir su bardağı süte bir çay kaşığı toz tarçın ekleyip bir taşım kaynatın. Karıştırıp yudum yudum için. Bu kesinlikle işe yarar, zamanla ağrılarınızı keser.

Bonus: Tarçınlı süt, göbek veya basendeki fazla yağları yakmaya yardımcı olur. Yani hem adet sancınız azalacak hem de kilo vereceksiniz.

Muz yiyerek adet sancısını giderin

Muz, içerdiği potasyum sayesinde rahim içindeki kasları rahatlatır, ağrıları keser. Regl döneminde tatlı isteğiniz varsa, muz yiyerek doğal yoldan bu ihtiyacı karşılayabilirsiniz, hem de kilo almazsınız.

Günde bir iki adet muz yiyebilirsiniz. Biz size şunu öneriyoruz: 1 kase yoğurda, bir adet dilimlenmiş muz, 1 çay kaşığı tarçın ekleyip karıştırın ve yiyin. Bu şekilde adet sancılarınız ve tatlı isteğiniz ciddi oranda azalacaktır.

Fesleğen çayıyla ağrıdan kurtulun

Fesleğen, kasları rahatlatıp ruh halini iyileştirir. Bir su bardağı sıcak suyun içine 5 yaprak taze fesleğen ekleyip 5 dakika demleyin. Ilındıktan sonra yudum yudum için. Fesleğen çayını günde 2 bardak içebilirsiniz. Regl dönemi başlamadan birkaç gün önce içmeye başlarsanız, daha rahat edersiniz. Ağrılarınız hafifleyecektir.

maydanoz-kuru

Maydanoz yiyerek ağrı kesin

Maydanoz, en iyi adet söktürücü, ağrı ve krampları hafifletici bitkilerden biridir. Aynı zamanda, kalsiyum ve C vitamini içeriğiyle adetlerin düzenli olmasına yardım eder. Adet sancılarından kurtulmak için maydanozu kullanmak gerçekten çok etkili ve basittir.

Her sabah kahvaltısında veya günün her hangi bir öğününde bir avuç dolusu taze maydanoz yiyin. Göreceksiniz, düzenli kullanım sonrasında adet sancılarınız büyük oranda azalacaktır.

Kişniş tohumuyla ağrıları giderin

Kişniş tohumu, kuvvetli bir ağrı kesici ve adet söktürücüdür. Aktarlardan veya marketlerin baharat bölümünden alabilirsiniz. Kişniş çayı içmek, adet sancısına iyi gelir. Tarifi ise oldukça kolaydır: 1 su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı kişniş tohumu ekleyip bir taşım kaynatın. Ilındıktan sonra için. Dilerseniz içine birkaç damla limon suyu ekleyebilirsiniz.

Her gün 30 dakika yürüyüş yapın

Adet sancısı varken yerinizden kalkmak mümkün değil, farkındayız ama regl olmadan önce her gün 30 dakika yürüyüş yaparsanız, rahim içi kaslar çok rahatlar ve artık adet sancısı yaşamazsınız. “Harekette berekette vardır” sözünü hatırlayın, her gün 30 dakika yürüyüş yaparak kendinizi adet sancılarından, fazla kilodan, kalp krizinden, diyabet hastalığından koruyun.

Günde 15 bardak su için

Bu size abartı gibi gelebilir ama adet sancısını kesmenin en iyi yolu, günde 15 bardak su içmektir. Çünkü su, kan akışını kolaylaştırır, rahminden kirli kanın kolayca sökülmesini sağlar. Şimdi bir düşünün, günde kaç bardak su içiyorsunuz? Eğer adet sancısı sorunu yaşıyorsanız, muhtemelen günde sadece birkaç bardak su içiyorsunuzdur.

Lütfen doktora gitmekten utanmayın.

Şimdi, hem adet sancılarından hem fazla kilolardan kurtulmak için günde 15 bardak su içmeye başlayın. Mucizevi değişimleri birkaç gün içinde göreceksiniz.

Adet sancısını gidermenin yolları:
•Ilık suyla duş alıp rahim yolunu rahatlatın.
•Susam yağıyla ağrı olan bölgelere masaj yapın.
•Hafif hareketlerle bacak ve karın bölgesini çalıştıran egzersizler yapın.
•Potasyum yönünden zengin besinler tüketin: çünkü bunlar kas ağrılarını hafifletir.
•Muz, portakal, ıspanak, süt, yoğurt, yulaf ezmesi, patates, kavun, balık gibi besinler adet sancısını gidermeye yardımcı olur.

Adet sancısına tıbbi çözüm nedir?

Eğer uzun süredir devam eden adet sancısı sorunu yaşıyorsanız, mutlaka tıbbi tedaviye başvurun. Belediyelerin kadın sağlığı merkezlerinde bile ücretsiz muayene olabilirsiniz. Lütfen doktora gitmekten utanmayın. Adet olmak, karnımızın acıkması kadar doğal ve güzel bir vücut fonksiyonudur. Nasıl böbreğimiz, karaciğerimiz rahatsızlığında doktora gidiyoruz, aynı şekilde üreme organlarımızdaki sorunlar için de gitmeliyiz. Doktordan utanmayın, doktora ayıp yoktur.

adet-tatli-banner

adet-sancisi-nasil-gecer

Adet sancısına ne iyi gelir?

Kadın, kadının halinden anlar deyip ‘Yüksek Topuklar’ olarak, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cem İyibozkurt ile görüştük. Adet sancısı nasıl geçer, regl sancısına ne iyi gelir diye sorduk, cevapları sizinle paylaşıyoruz.
•Ağrı kesici alacaksanız acele edin

Ağrınızın başlayacağını hissettiğinizde uzanın, ağrı kesici alacaksanız hemen başlayın. Çünkü ağrı kesicilerin en etkili olduğu zaman ağrı başlarken aldığınız zamandır.
•Adet sancısı için doğru ilacı seçin

Ağrı kesici olarak ibuprofen içeren ilaçlar ilk tercihtir. Her seferde 400-600mg ibuprofeni her 4-6 saatte bir alabilirsiniz. Naproksen içeren ağrı kesiciler de oldukça etkilidir.
•Sıcak su torbası kullanın

Karnın alt tarafını ovuşturmak ve bu bölgeye sıcak torba uygulamak oldukça etkili olabilir. Sıcak uygulaması kasların gevşemesine sebep olarak ağrıyı azaltabilir.
•Ilık bir duş alın

Ilık bir duş aynı etkiyle ağrıyı azaltabilir.

•Yürüyüş veya yoga yapın

Germe egzersizleri gibi hafif egzersizler, yürüyüş ve yoga gibi aktiviteler yararlı olabilir.

•Doğal çözümleri kullanın

Zencefil ve ahududu içeren içecekler ve çaylar ağrı kesici özellik gösterebilir. Bu dönemde bu tip içeceklerin tüketimi arttırılabilir.

zencefil-cayi-zayiflama
Zencefil çayı, adet sancılarını azaltmaya yardımcı olabilir.
•Akupunktur iyi gelebilir

Kesin olarak gösterilmese de bazı çalışmalarda akupunkturun regl ağrılarına iyi gelebileceğini gösteren bazı çalışmalar vardır.
•Sigara ve alkole dikkat edin

Sigara ve alkol damarlarda daralma etkisi ortaya çıkartacağından ağrıları arttırabilir. Ayrıca, adetliyken cinsel ilişkiye girmek ağrıya sebep olabilir.
•Adet dönemine özel beslenin

Yağ tüketimi az olan ve yeşillikten zengin beslenenlerde regl ağrılarının daha az olduğuna dair bilgiler vardır. Bu dönemde kan kaybı olduğu için demir içeren besinler de mutlaka daha fazla tüketilmelidir.
•Ruhunuzu beslemeyi unutmayın

Bu dönemde sosyalleşerek veya hobilere yönelerek (kitap okumak, sevdiğiniz bir şey ile uğraşmak gibi) ağrı algısı bir miktar yönetilebilir.
•Mutlaka uzmana danışın

Regl ağrıları fazlaysa ve diyet, beslenme değişiklikleri, ağrı kesicilere cevap vermiyorsa bir doktora mutlaka danışmak gerekir. Ağrıların arkasında endometriozis, adenomyozis, pelvik inflammatuvar hastalık veya miyom gibi bir problem olmadığından da emin olmak gerekir.
•Doktor kontrolünde hap kullanın

Ağrılar anatomik bir problem olmadan da fazla oluyorsa doğum kontrol hapları ile kontrol altına alınabilir. Bir doktora danışarak doğum kontrol haplarına başlamak ağrıyı tümden ortadan kaldırabilir.

adetliyken-banner

adet-sancisi-donemi

Sancılı adet dönemi hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, uzman tavsiyeleriyle adet sancısından kurtulabilir, daha mutlu ve sağlıklı olabilirsiniz. Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Sibel Kaya, adet döneminde ilaç alımından, sağlıklı beslenmeye, kıyafet seçiminden egzersiz planlamasına kadar önemli noktalarda bilgi veriyor.
•Adet sancısı neden olur?

Kas dokusundan oluşmuş bir yapı olan rahim, kanama sırasında adet kanamasının çok aşırı olmaması ve kan kaybının kısıtlanması için bir miktar kasılır ve bu kasılmalar kişilerde ağrı hissi oluşturur. Ancak bu kasılmaların şiddeti bazı kadınlarda çok fazla olabilmektedir. Rahimde bölgesel olarak salgılanan ve bu kasılmaları sağlayan bazı maddeler bulunmaktadır. Özellikle adet döneminin ilk gününde bu maddenin aşırı miktarda salgılanması, kadınlarda bölgesel olarak ağrıya yol açmaktadır. İlk gün çok şiddetli olan bu ağrılar, ilerleyen günlerde giderek azalmakta ve daha önceki adet döneminde yumurtlamanın gerçekleştiğini göstermektedir.
•Adet sancısına spor iyi gelir mi?

Adet dönemi ağrıları psikolojik değil, aksine tamamen fizyolojiktir. Her kadında değişik derecelerde adet öncesi gerginlik sendromu görülebilmektedir. Adet dönemi öncesinde gerginlik sendromu ve adet sancısı için medikal yöntemler dışında başka yaklaşımlar da vardır. Meditasyon, yoga, egzersiz ve ayaklara sıcak uygulanmasının adet sancısına iyi geldiği gözlenmiştir.

•Adet sancısına karşı neler yapılabilir?

Adet döneminde rahat kıyafetler giyilmesi ve sıcak uygulamaları da rahatlatıcı etkiye sahiptir. Bu dönemde doğru gıdalarla sağlıklı beslenme de öncelikli konulardandır. Günlük beslenme programında et, balık, yeşil yapraklı sebzeler, bakliyatlar gibi B vitamini açısından zengin besinlere yer verilebilir. Bunun dışında fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kepekli ekmek gibi magnezyum içeren besinler tüketilmesi de ağrıların azaltılmasına yardımcı olabilmektedir.
•Adet sancısı için hangi ilaç kullanılabilir?

Adet sancısının tedavisinde genellikle ağrı kesiciler kullanılmaktadır. Bu ilaçlar prostaglandin seviyesini etkilediği için ağrıyı azaltmaktadır. Kullanılan ağrı kesiciler ile kanama da bir miktar azalır fakat bunun hiçbir zararı yoktur. Kadınların ağrıyı yaşamak yerine ilaç kullanmaları önerilmektedir. Ağrı kesici kullanırken mutlaka doktor önerisi ile ilaç alınmalıdır. Arkadaş ve tanıdık tavsiyesi ile ilaç almak vücutta istenmeyen etkilere neden olabilir. Ayrıca hastanın kanaması çoksa, miyomları varsa ve çok şiddetli bir adet sancısı hissediyorsa, bu hastalara tedavi olarak hormonlu spiral verilebilir. Böylelikle hastada hem miyomun büyümesi engellenir ve kanama azaltılır hem de adet sancıları kısmen rahatlatılır.
•Şiddetli adet sancısı için ne yapılmalı?

Şiddetli adet sancılarında, jinekolojik muayene yapılması önerilmektedir. Yapılacak jinekolojik değerlendirmeyle altta yatan başka rahatsızlıkların ortaya çıkması sağlanır. Hastanın detaylı olarak muayene edilmesiyle, herhangi bir enfeksiyonu ya da kistinin olup olmadığı anlaşılır. Muayenede kan ve idrar tahlilleri yapılmalı, ultrason tetkikleri ihmal edilmemelidir. Açıklanamayan şiddetli ağrıları olan hastalarda hiçbir şekilde çözüm bulunamadıysa laparoskopik işleme başvurulur. Laparoskopik yolla hastada miyomlar varsa alınır, medikal yöntemlerle bir bulgu saptanmasa bile şiddetli adet sancısının nedeni bulunabilir.

Adet sancısı hakkında verdiği uzman bilgileri için Op. Dr. Sibel Kaya’ya teşekkür ederiz.

Kadınların her ay bir kez yaşadığı adet sancısı, bazen bir kabusa dönüşebiliyor. Özellikle, bu dönemi ağır geçirenler için bu yazımız oldukça faydalı olacaktır. Peki, adet sancısı neden olur ve nasıl geçer? Adet sancısına iyi gelen doğal yöntemler nelerdir? Öğrenmek için, “Yüksek Topuklar” ekibi olarak hazırladığımız yazıyı hemen okuyun!

Kadınların kabusu: Adet sancısı

Adet dönemi, kadınların 28 günde bir yaşadığı, ortalama 4-5 gün süren dönemdir. Bazı kadınlar bu dönemi ağır sancılarla geçirir. Adet sancıları da, kadınların regl döneminde yaşadıkları, rahimdeki kasılmalardan ötürü meydana gelen ve bazen gerçekten işkenceye dönüşebilen bir sancılardır. Bu sancılar, adet gününüzden 24 saat önce başlayabilir. Ağrınızın şiddetine bağlı olarak, sancınız bazen kasıklarınıza, belinize hatta bacaklarınıza vurabilir.

Adet sancısı neden olur?
•Adet sancısının bir nedene bağlı olmak zorunda değildir. Çoğu adet sancısı yapısal özelliklere dayanır. Ancak açıklayacak olursak, bu dönemde yaşanan sancının sebebi; rahimdeki dolaşımın azalmasıyla birlikte, adet kanını dışarı atmak için oluşan kasılmalardır. Rahim içinde salgılanan, ağrıyı hissetmeyi sağlayan hormon prostaglandin hormonu nedeniyle, sinir uçlarınız uyarılır ve bu da sancıya yol açar. Yani adet dönemini ağır geçiren kadınlar, kanlarında yüksek miktarda prostoglandin hormonu barındırır.
•Adet sancısı, yukarıda belirttiğimiz yapısal özellikler dışında bir rahatsızlıktan dolayı da yaşanabilir. Rahmin şekli, farklı pozisyonlarda olması, rahimde veya yakın organlarda iltihap olması, rahim tümörleri gibi etkenler adet sancınızı tetikleyebilir.
•Kürtaj, enfeksiyon gibi nedenlerden dolayı rahim ağzında yaşanan darlık, adet kanını dışarı atmanızı zorlaştırır. Bu durum, adet sancınızın artmasına davetiye çıkarır.
•Kronik enfeksiyonlar, yumurtalık kistleri ve diğer bazı jinekolojik hastalıklar adet sancınızda olumsuz rol oynar. Adet sancılarına, 28 yaşından sonra rastlamışsanız ve şiddetini artırmışsa, bunun nedeni endometriozis olabilir. Endometriozis, rahmin içerisinde bulunan ve adet dönemlerinde dışarı atılması gereken tabakanın, farklı yerlerde (rahim dışı, yumurtalıklar, böbrek hatta bazen beyin gibi) bulunmasına denir. Adet kanı, bu sebepten dışarı atılamaz ve sancıya yol açar.

Adet sancısı nasıl geçer?

Adet sancısına iyi gelecek besinler:
•Adet sancısı yaşadığınız dönemde, ceviz, badem ve kabak çekirdeği gibi kuruyemişler içerdikleri manganez sayesinde kramplarınızı hafifletecektir.
•Araştırmalar sonucu maydanozun, adet sürecini uyararak adet söktürmeye fayda sağladığı ve adet sancılarını giderici özelliğe sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca, düzensiz adet döngülerinde de maydanozdan faydalanabilirsiniz. Bir bardak suya bir tutam maydanoz ekleyerek yaklaşık 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra için. Günde en az 2 bardak tüketmeye özen gösterirseniz, adet sancılarınızın azaldığını göreceksiniz.
•Et, balık, tavuk ve yanında yiyeceğiniz yeşil yapraklı sebzeler, adet döneminde kaybettiğiniz demiri kazanmanızı sağlar. Adet sancıları için de demir alımı oldukça faydalıdır. Özellikle balık tüketimini artırmanız, balığın Omega-3 içermesinden dolayı bu dönemi kolay atlatmanızı sağlayacaktır.
•Keten tohumu, içeriğindeki Omega-3’ler sayesinde kuvvetli bir antioksidan olma özelliği taşır. Bu dönemde, keten tohumu tüketerek şişkinlik ve iltihaplanmanın önüne geçebilirsiniz.
•Zencefil, prostaglandin hormonunu azaltmada önemli bir rol oynar. Bu dönemde, zencefil tüketiminizi artırırsanız adet sancınızı hafifletebilirsiniz. Ayrıca, adet öncesi yaşanan halsizlik ve düzensiz adet sorunlarının üstesinden gelmenize yardımcı olur. Toz zencefil, limon ve balla hazırlayabileceğiniz karışım bu dönemde sizin yardımcınız olacaktır.
•Fesleğen, adet döneminde yaşanan ağrıyı ve krampları azaltmada etkili bir bitkidir. Fesleğenin içerdiği kafeik asit, ağrıya neden olan etkenlerin ortadan kalkmasını sağlar. Bir bardak suyla bir tutam fesleğeni kaynatın ve yaklaşık 15 dakika demlenmeye bırakın. Bu yöntemi her gün, günde bir bardak tüketirseniz adet sancılarınız azalacaktır.
•Tarçın da adet sancısının azalmasında etkili olan antispazmodik, anticlotting ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Manganez, kalsiyum ve demir bakımından da zengindir. Bir bardak su içine bir çay kaşığı tarçın koyarak kaynatabilirsiniz. Biraz soğuduktan sonra içine bal ekleyerek günde 2-3 bardak tüketin. Adet sancılarına iyi geldiğini göreceksiniz.
•Pekmez, adet sancısı için etkili olan bir diğer seçenektir. Kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, manganez, B6 vitamini ve selenyum açısından zengindir. Pekmez, kanın pıhtılaşmasını azaltır. Böylece, rahim duvarlarındaki kasılmaların önüne geçer.
•Araştırmalara göre, lavanta yağı antiseptik ve yatıştırıcı özelliğe sahip bir yağdır. Lavanta yağının kokusu sizi sakinleştirerek, ağrınızı hafifletecektir.
•Kişniş tohumu ve susam gibi minik tohumlar, kramplarınızın ve sancılarınızın önüne geçecektir. Bir yemek kaşığı kişniş tohumunu bir cezve suda kaynattıktan sonra yumuşamış bir şekilde, bir avuç susamı ise yaklaşık 3 saat suda beklettikten sonra yiyebilirsiniz.
•Papatya çayı, rahatlatıcı bir özelliğe sahiptir. Bu özelliği sayesinde, rahim kaslarını da olumlu etkiler. Adet döneminde günde 2 bardak tüketeceğiniz papatya çayıyla, adet sancılarınızı hafifletebilirsiniz.

Adet sancısına iyi gelecek diğer yöntemler:
•Adet sancısı yaşarken uygulanabilecek en bilinen yöntemlerden biri, sıcak kompresidir. Sıcak su torbasını veya ısıtılmış bir havluyu karnınıza koyarak bölgedeki kan akışını hızlandırır ve ağrınızı azaltabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gerek nokta, uyguladığınız havlu veya su torbasının çok sıcak olmamasıdır. Ilık bir duş almak da rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
•Adet döneminde, gevşemek ve rahatlamak için egzersizler yapın.Rahat bir yere uzanarak kollarınız ve bacaklarınızı esnetin. Bunu yaparken düzenli nefes alıp vermeyi ihmal etmeyin. Adet sancısı nedeniyle vücudunuz oldukça gergin bir hal alır. Bu hareketler, sizi rahatlatarak ağrınıza iyi gelecektir.
•Adet döneminde ödem atmak ve ağrınızı hafifletmek istiyorsanız bol su içmeyi ihmal etmeyin. Özellikle adet öncesi içilen su, ödem oluşumunuza engel olacaktır. Eğer, yeterli miktarda su tüketmezseniz, vücut kendini koruyabilmek adına su tutarak ödem oluşturacaktır.

Adet döneminde dikkat edilmesi gerekenler:
•Adet sancısı yaşadığınız dönemde, çay, kahve ve kola gibi kafeinli ve gazlı içecekler tüketmekten kaçının.
•Her zaman olduğu gibi sigara ve alkolden uzak durun.
•Kısa süreli yürüyüşler dışında, kendinizi yormamaya özen gösterin.
•Sancılarınız bahsettiğimiz yöntemlerle hafiflemiyorsa, ciddi etkenler nedeniyle sancı çektiğinizi düşünüyorsanız hemen bir kadın doğum uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz.

Maydanozun faydaları hakkında bilgi veren yazımızı okumak için aşağıdaki fotoğrafa tıklayabilirsiniz.

Daha bilmediğim ne olabilir diye düşünürken bir yandan da bilmediğiniz bir detayla karşılaşmanın merakıyla bu yazıyı okuyor olabilirsiniz. Yazımızda karşılacaklarınızla bildiklerinizi pekiştirebilir, bilmediklerinizi ise hızla uygulamaya başlayabilir ve etrafınızdakilerle paylaşabilirsiniz. Öyleyse başlayalım;
•Vajinanızı temizlemek için ekstra ürünler kullanmanıza gerek yok.

Uzmanlar vajinanın kendi kendini temizleyebilen tek organ olduğunu belirtiyorlar. Kişisel bakım mağazalarında vajinal temizliğe yardımcı birçok ürün bulunuyor. Ancak vajinanız kendi temizliğini kendi yaptığı için ekstra sağlıksal durumlar haricinde kullanmanıza gerek kalmıyor.
•Göğüsleriniz sağlık sorunlarınızla ilgili ipuçları verebilir.

Vücudunuzda meydana gelen gelişmeler bazı zamanlarda göğüslerinize yansıyabilir. Göğüsleriniz büyümeye başladıysa bu durum kilo aldığınıza işaret edebilir. Kilo almaya devam ettikçe göğüsleriniz büyümeye devam edecektir. Göğüs uçlarınızda kaşıntı ya da kızarıklık hissediyorsanız kullandığınız iç çamaşırı cildinizi tahriş etmiş, alerji yapmış olabilir. Yine de normal olmayan gelişmeler gözlemlerseniz risk almamak için bir uzmana danışmanızı öneririz.
•Adet döngünüzün düzeni için aşırı spor yapmaktan kaçının.

Adet dönemlerinde hafif sporlar yapmak adet öncesi dönemde meydana gelen stresi ve gerginliği azaltmada etkili bir yöntemdir. Ancak uzmanlar bu sporun dozunun artmasıyla beraber bir takım hormonal dengesizliklerin meydana gelebileceğini ifade ediyor. Bu durum düzensiz kanama riskini de ortaya çıkarabiliyor. O nedenle aşırıya kaçmadan günde ortalama 30 dakika yapacağınız egzersizler adet dönemini rahat geçirmenizde faydalı olacaktır.
•Bağırsaklarınıza iyi bakın çünkü sizi hastalıklardan koruyabilir.

Bağırsaklarınızda bulunan iyi bakteriler bağışıklık sisteminizi güçlendirmede büyük öneme sahip. Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara yakalanacağınızı hissettiğinizde turşu gibi yiyecekler tercih ederek vücudunuza probiyotik takviyesi yapabilirsiniz.
•Tercih ettiğiniz yiyecekler beyninizle iletişime geçiyor.

Uzmanlara göre tercih ettiğiniz yiyeceklerin sağlıklı ya da sağlıksız olması beyninizle aradaki diyaloğun sağlanmasında oldukça önemli. Yüksek yağ oranına sahip yiyecekler tercih ettiğinizde içinde bulunan bakteriler ile bağırsağınız arasında diyaloğu sağlayan sinir hücreleri de bu durumdan olumsuz etkileniyor. Bu nedenle tok olsanız dahi sürekli aç hissedebilirsiniz. Sağlıklı beslenmeye özen gösterin.

•Kalça egzersizleri ile stresten uzaklalaşabilirsiniz.

Kalça bölgesinde yer alan kemiklerin birleştiği noktaya pelvis adı verilir. Pelvis bölgesi özellikle vücudumuzda bulunan aşırı sinir ve stresin toplandığı bölgedir. O nedenle kalça açıcı egzersizler yaparak aşırı stres ve gerginliklerinizden uzaklaşabilirsiniz.

•Göğüslerinizin sarkmaması için su tüketmelisiniz.

Su vücudumuz için çok önemli bir maddedir. Özellikle vücuda gerekli nemi sağlayabilmesi açısından yeterli oranda su tüketimine önem vermemiz gerekmektedir. Tüm vücudumuz gibi göğüslerimizin de güzel görünmesi için suya ihtiyacı vardır. Yeterli oranda su tüketimi ve nemlendirici kullanmak göğüslerdeki sarkma problemini önlemede yardımcı olacaktır.

•Dudaklarınız karaciğerinizle ilgili bilgi veriyor olabilir.

Dudaklar her kişide farklı özelliklere sahiptir. Özellikle dudaklarınızın rengini sık sık gözlemlemeniz gerekir. Dudaklarınız yeterince yumuşak ve pembe değilse dikkatli olmalısınız. Normalden daha açık ya da daha koyu renk dudaklar zararsız olabileceği gibi, bazı durumlarda da karaciğerinizle ilgili bir problemi işaret edebilir. Böyle bir sorun gözlemlerseniz bir uzmana danışmanız faydalı olacaktır.
•Balık seks hayatınıza da iyi gelecek.

Niyasin adlı vitamin, kan akışınızı artmasıyla birlikte cinsel dürtüleri de harekete geçiriyor. Deniz ürünlerinden alabileceğimiz niyasin sayesinde cinsel hayatınıza olumlu katkılar sağlayabilirsiniz. Bunun yanında ceviz ve karnabahar da niyasin barındıran diğer gıdalardır.
•Kaliteli uyku ile daha düz bir karına sahip olabilirsiniz.

Vücudunuzun sağlığı için düzenli bir uygun programınız olmalı. Uzmanlar özellikle uyku sırasında göbek gölgesindeki yağ yakımının daha hızlı olduğunu ve böylelikle kilo vermede de yararlı olduğunu ifade ediyorlar. Düzensiz bir uyku bel bölgenizdeki yağların inatçı hale gelmesine neden olabilir. Kilo vermede diyete ne kadar önem veriyorsanız, düzenli ve kaliteli bir uyku düzeni için de aynı şekilde özen göstermelisiniz.
•Yemeklerinizde kullanacağınız karabiberle karın kaslarınızı güçlendirebilirsiniz.

Yemeklerde tercih edeceğiniz yarım çay kaşığı oranında karabiber karın kaslarınızın güçlenmesinde ve daha düz bir karna sahip olmanızda faydalı olacaktır. Karabiberin içinde bulunan maddelerin yeni yağ hücrelerinin oluşmasıyla mücadele ettiği de iletilenler arasında.
•Sağlığınız için gözlerinize güvenin.

Görme kusurundan ziyade gözlerinizde meydana gelen diğer değişimler sağlığınızla ilgili size sinyal veriyor olabilir. Uzmanlar göz kuruluğunun kireçlenme veya eklem iltihabı gibi hastalıklarla bağlantısının olabileceğini ifade ediyor. Düzenli göz kontrollerinizi yaparak, rutin takiplerinizi ihmal etmemelisiniz.
•Stres metabolizmanızı yavaşlatıyor.

Stres vücudumuzda meydana gelen birçok problemin sorumlusu. Elimizde olan ya da olmayan nedenlerden ötürü kendimizi stres altında hissediyoruz. Ancak uzmanlar stresin metabolizma yavaşlamasına neden olduğunu ve bu nedenle yağ yakımını da yavaşlattığını ifade ediyorlar. Bu nedenle stres seviyenizi azaltacak egzersiz ya da faaliyetlerde bulunmaya özen göstermelisiniz.
•Vajinal akıntıları gözardı etmeyin.

Her kadın vajinal akıntıya maruz kalıyor. Ancak vajinal akıntılar kimi zaman sağlıklı olmanın da bir göstergesi haline geliyor. Eğer vajinanızdan gelen akıntı berrak ve beyaz renkteyse bu ovülasyon belirtilerinden biridir. Ancak eğer akıntınızın rengi sarı ya da yeşil renkteyse vajinal rahatsızlıklar geçiriyor olabilirsiniz. Bu tarz durumlarla karşılaştığınızda kadın doğum uzmanınıza danışmanız faydalı olacaktır.

•Gerekmedikçe antibiyotik kullanmayın.

Uzmanlara göre bağırsaklarda ve solunum sisteminde yaşayan bakteriler, sağlıksız diyet ve düzensiz kullanılan antibiyotikler nedeniyle değişime uğrayıp daha da zararlı hale gelebiliyor. Bu nedenle zorunlu olmadığı sürece antibiyotik kullanmamanız öneriliyor.
•Cildiniz için kullandığınız jiletlere dikkat edin.

Cildinize iyi bakmak sizin elinizde. Eğer bacaklarınızın daha parlak, yumuşak ve güzel görünmesini istiyorsanız öncelikle bol su tüketmelisiniz. Bir diğer önemli nokta ise kullandığınız jiletler. Tek bıçaklı jiletler bacaklarınızı tahriş edip, kurumasına neden olabilir. Onun yerine 4-5 bıçaklı jiletleri tercih edebilir, böylelikle bacaklarınızın görüntüsüne zarar vermemiş olursunuz.
•Kahve sindirim sisteminiz için iyi olmayabilir.

Kahvenin içerisinde bulunan kafein nedeniyle ölçülü tüketilmesi gerekir. Asidik bir içecek olması ve içerdiği kafein oranı nedeniyle fazla kahve ishal olmanıza neden olabilir. Bazı durumlarda kabızlık sorununu ortadan kaldırmak için de kullanılabiliyor. Ancak riske atmamak adına sınırlı ve ölçülü tüketmeye dikkat etmelisiniz.
•Çatlaklarınızla doğal yollarla savaşabilirsiniz.

Ciltte meydana gelen gerilme ve kuruluk nedeniyle oluşan çatlaklarla satın alabileceğiniz kremlerle mücadele edebileceğiniz gibi, evde uygulayabileceğiniz patates suyu, E vitamini yağı ve kayısı gibi alternatifleriniz de bulunuyor.

Günümüz koşullarında çiftler çeşitli sebeplerle çocuk sahibi olmak istemiyorlar. Bazı çiftler bu nedenlerden dolayı çocuk yapmayı ya tamemen reddediyor ya da bu kararı alırken çok defa düşünmek zorunda kalıyorlar. Bu sebepler arasında ekonomik, sosyolojik ve en önemlisi fizyolojik nedenler yatmaktadır. Bu yazımızda özellikle kadınların çocuk yapma kararı alırken yaşadığı bir problem olan tokofobiye değineceğiz. Tokofobi halk arasında doğum yapma korkusu olarak da bilinir. Çoğu kadın için çocuk yapmak küçüklükten beri hayali kurulan bir durumdur. Ancak zaman içerisinde yaşanan travmatik durumlar ya da dış çevreden duyulan olumsuz örnekler kadınlar üzerinde bu tarz problemler meydana getirmektedir. Araştırmalara göre dünyadaki kadınların yüzde 14’ünde bu fobi var. Tokofobi aslında psikolojik bir rahatsızlıktır. Diğer tüm psikolojik rahatsızlıklar gibi tedavisi vardır ve bu sorunu psikolojik destek ile aşmak mümkündür. Tokofobi rahatsızlığı olan kadınların bazıları hamile kalmamak için çeşitli yöntemlere başvurabiliyor. Bazıları sise kürtaj yaptırmayı dahi düşünebiliyor. Siz bu nedenlerle endişeye kapılmak yerine aşağıda sıralayacağımız nedenlerin herhangi biri ya da birilerini hissettiğinizde doktorunuza danışarak çözüm arayabiliriniz. İşte o nedenler;
•Doğum ağrılarından korkuyorsanız,
•Kendinizin ya da bebeğinin zarar görebileceğinden korkuyorsanız,
•Önceden çocuk sahibi olmamanıza rağmen duyduğunuz veya gördüğünüz şeylerden etkilenip korktuysanız,
•Daha önce doğumla ilgili kötü bir anınız ya da tecrübeniz varsa,
•Evhamlı, karamsar ve acı eşiği düşük biriyseniz, küçükken cinsel istismara uğramış ya da kadın hastalıkları konusunda kötü tecrübeler edinmişseniz,
•Etrafınızdan kötü doğum hikayeleri duymuş ya da televizyonda gösterilen kötü doğum sahnelerine şahit olduysanız,
•Beklemediğiniz bir dönemde hamile kaldığınızda ve çocuğunuza bakamama korkusu yüzünden doğumdan korkuyorsanız,
•Anksiyete bozukluğunuz varsa bu süreci daha sağlıklı geçirebilmek ve korkularınızı yenebilmek için bir uzmanla görüşebilirsiniz.

Bu süreçte en önemli faktörlerden biri sizi endişeye yönelten kötü doğum hikayelerine değil iyi doğum hikayelerine odaklanmak olacaktır. Tokofobi sahibi insanların yakınlarının “Abartıyorsun” gibi tepkiler vermemesi gerekir. Çünkü bu tokofobi sahibi kişinin korkularını azaltmak yerine daha da kötü hissetmesine neden olabilir. Son olarak doğum sırasında yanınızda duracak kişinin güvendiğiniz ve varlığıyla sizi rahatlatan biri olması korkunuzun azalmasında faydalı olacaktır. Aynı şekilde doğumu yapacak olan doktora da güvenmeli ve doğum sırasında kendinizi rahat hissetmeye çalışmalısınız.

Bir çok kadın cinsel ilişki sırasında partnerine tam anlamıyla katılmıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Türkiye üzerinde 10 kadından 9’u cinsel yaşantısından mutsuz. Bu mutsuzluğun kişinin hisleri ile ilgili olduğu ön görülüyor. Büyük nedenler ise psikolojik nedenler olarak ortaya çıkıyor.

Cinsellikten uzak yetiştiriliyorlar

Mahalle baskısı, örf ve adetler gereği cinsellikten uzak yetiştiriliyorlar. Bu yüzden neyin cinsel olarak uyarıcı olduğunu çoğu zaman bilmiyorlar ve dile getiremiyorlar.

Kendilerini yetersiz görüyorlar

Özgüven ve psikoljik sorunlar sebebiyle kendilerini cinsel ilişki sırasında veya öncesinde yetersiz gördükleri için çekiniyorlar.

Eşlerine göre hareket etmeleri dayatılıyor

Sevişme sırasında insiyatif almaktansa erkeğin isteklerini ön plana koyuyorlar. Yani dayatılan istekleri uyguluyorlar ve cinsel hayatlarından mutsuz oluyorlar.

Eşini memnun edememe endişesi uyarılmayı güçleştirir

Çocukluğundan itibaren pek çok şey dayatılan kadından her zaman bir beklenti var. Beklentilerin oluşturduğu psikolojik baskı ortaya memnun edememe endişesini çıkarıyor.

Aile içi şiddet erkeklerden soğutuyor

Türkiye şartlarında küçük yaşlardan itibaren gerek sözlü gerek fiziksel şiddete maruz kalan kadınlarda oluşan psikoloji onları erkeklerden uzaklaştırıyor.

Stres ve üzüntü de cinselliği etkiler

Yas, ekonomik güçlükler, bir yakının hastalığı gibi kişide sıkıntı ve üzüntü ortaya çıkartan olaylar ya da hayati önemi olan sorunlar cinsel isteği azaltabilir.

Yaş ilerledikçe sekse ilgi azalabilir

Yaşlandıkça cinsel tepkimeler azalabiliyor. Buna hormonların çalışması ile ilgili bir durum olarak bakılıyor.

Menopoz hakkında aslında birçok şeyi biliyoruz, menopozun temel olarak belirtileri aşırı ateş basması, geceleri uykusuz kalma, istenmeyen kilolar ve devamlı bir huzursuzluktur. önemlisi aslında vajinal kuruluktur. Bu tarz bir durumda elbette bilmemiz gereken bir çok durum bulunuyor. Her yaştan kadının ve ilgili bir partner olarak erkeğin bilmesi gereken menopoz bilgilerini derliyoruz.

Menopoz nedir?

Aslında hem Yüksek Topuklar ailesi olarak biz hem de diğer platformlar menopozu bilmenin öneminden sürekli bahsettiği için hepimiz fikir sahibiyiz. Kısaca ve en net tabiri ile menepoz yaklaşık 1 sene süresince hiç regl olmaması olarak biliniyor. Ortalama olarak kadınlarda 50’li yaşlarda başlıyor. Her bireyde farklı olarak başlangıç zamanı gösteren menopoz kimi kadında 40’lı yaşların hemen sonunda başlarken kimi kadında menopoz 50’li yaşların sonlarında bile başlamamış olabiliyor. Adet görme yani yumartalık özelliklerini çok daha öncedende yitirmeye başlayabilir. Bu gibi durumlar erken menopoz olarak adlandırılır.

Menopozda neler değişir?

Aslında çok fazla hormonal değişiklik gözlemlenir. Kadın bedeninde menopoz döneminde çok fazla değişiklik olabiliyor. Bu durumlar, Östrojen ve projesteronun azalması sonucu oluşan fiziksel durumlardır. Yazımıza başlamadan önce belirttiğimiz gibi temelde ateşlenme, çok fazla bunalma, iştah ve açlık krizleri, tatlı krizleri gibi durumlar meydana gelmektedir.

Bu arada açlık ve krizini engellemek ile ilgili aşağıda paylaştığımız yazılara göz atabilirsiniz.
•Açlık krizini önlemenin yolları
•Tatlı krizini önlemenin yolları

Menopoz ve perimenopoz arasındaki fark nedir?

Perimenopoz, menopoz başlamadan hemen önceki zaman dilimini işaret ediyor. Perimenopoz süresince, vücudumuz menopoza geçiş yapmaya başlıyor. Bu da demek oluyor ki, yumurtalıklardaki hormon üretiminin azalması başlıyor. Bu dönemde menopozla ilişkilendirilmiş uykusuzluk, memelerde hassasiyet ve ateş basmaları gibi semptomların bazıları deneyimlenmeye başlıyor ve adet döngüsü daha düzensiz hale geliyor. Ya da yoğun adet kanamaları olabiliyor. Peş peşe 12 ay boyunca adet kanaması yaşanmadığındaysa menopoz dönemi başlıyor.

Menopoz sonrası sorunlar halloluyor mu?

Menopoz esnasında karşılaşacağımız durumlardan bütün bu yan etkilerden menopoz sonrası kurtulmak mümkün mü acaba diye soran milyonlarca kadın bulunuyor.Profesör John Eden, kadınların yüzde 10 ile 20’sinin post-menopoz olarak adlandırılan menopoz sonrası sürece girmesiyle 10 yıl kadar daha belirtileri hissedebileceğini söylüyor ve ekliyor “kadınların yarısında çok hafif belirtiler oluyor ya da hiç olmuyor. Diğerlerindeyse terleme ve ateş basmaları sonraki 10 yıl boyunca tekrarlanabiliyor”.

Menopoz esnasında neden sıcak basar?

Menopozun en çok bilinen belirtisi ateş basması. Vücut ısısında görülen değişiklikler ile menopoz esnasında kişiler ciddi sıkıntılar ve bunalmalar yaşayabilir. Cilt rengi dahi kırmızılaşabilir. Bütün bunlarla beraber kimi zaman psikolojik olsa dahi kalp çarpıntısı, baş dönmesi , mide bulantısı gibi durumlar söz konusu olabilir. Vücutta oluşacak ateş basmalarından kurtulmak için onu tetikleyen durumları ortadan kaldırmak gerekebilir. Elbette en önemli durum nefes egzersizi yapmaktır. Elbette doktora danışmakta fayda var.

Menopoz kemikleri nasıl etkiler?

Menopoz dolaylı yoldan kemiklerimize zarar verebilir. Östrojen üretimi azalmasından dolayı kemiklerimizin en çok ihtiyacı olan kalsiyum miktarında azalma gözlemlenebilir. Bu durum kemik erimesi riski taşıyabilir. Bütün kalsiyum eksikliği ile ilgili araştırmalar gösteriyorki kemiklerimizi sağlıklı tutmak için bol bol süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, D vitamini takviyesi şart. Tabi bu süreçte alkol ve sigara tüketimini azaltmak çok önemli.

Menopozda kilo alınır mı ?

Bu konuda araştırma yapan uzmanlara göre hormon değişiklikleri dolaylı yoldan vücutta kilo alımına sebep olabiliyor.

Kış gelince alınan kilolardan çoğu insan şikayetçidir. Peki, neden özellikle kış aylarına girildiğinde kilo alınır? Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül bu sorunun cevabını verdi. “Yüksek Topuklar” ekibi olarak hazırladığımız haberi okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kışın neden kilo alıyoruz?

Havalar soğuyor, kış geliyor ve insanlar bu mevsimde daha çok şişmanlıyor. Soğuk havada tüketilen, sıcak, kremalı, tatlı içecekler ve yiyecekler, hormon miktarının değişmesi, hareket etme isteğinin azalması, kışın insanlara kilo olarak geri dönüyor.

Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, kış mevsiminde kilo almamak için neler yapılması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Havanın kararması ruh halimizi olumsuz etkileyerek dışarı çıkma ve hareket etme isteğimizi azaltır. Karanlık havada uyku düzenimizi ayarlayan hormonların miktarı değişir ve daha fazla uyku ihtiyacı hissedilir. Soğukta daha çok sıcak yiyecek ve içecek tüketilir. Bütün bunlar insanlara fazladan alınan kaloriler ve kilolar olarak geri dönüyor.”

“Eski çağlarda hayatta kalmak için kışın alınan kilolar, günümüzde insanların hayatına mal oluyor.”

Kışın kilo almanın aslında, insanlığın eski çağlarında kazanılmış bir hayatta kalma mekanizması olduğunu söyleyen Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; günümüzde ise en önemli sağlık sorunu olarak görüldüğünü belirtti. Temizgönül; “Yapılan bilimsel çalışmalara göre sanayileşme öncesinde gıdaya ulaşmak ve ısınmak günümüzdeki kadar kolay değildi. İnsanlar toprak, karla kaplanmadan bulabildikleri yiyecekleri tüketip, bunları vücutlarında yağ olarak depolamaktaydı. Depolanan bu enerjiyle soğukta vücut ısısını yüksek tutarak hayatta kalma ihtimalini artırmaya çalışıyorlardı” dedi.

TV karşısında 120 dakikadan uzun zaman geçirmek “obezite” nedeni

Kapalı ve soğuk havalarda evde zaman geçiren kişilerin televizyon karşısında hareketsiz kalmaları, atıştırma isteklerini artırıyor. Beslenme alışkanlıklarını ortaya koymak için yapılan araştırmaya göre; TV karşısında 120 dakikadan uzun zaman geçiren bireylerin, atıştırmalık olarak daha çok kalori içeren yağlı besinleri tercih ettiğini ortaya koydu. Zararlı beslenme alışkanlıklarının başında gelen bu durum; TV karşısında uzun zaman geçirmenin hareketlerimizi kısıtladığını, beslenme düzenimizdeki sebze ve meyve tüketme alışkanlıklarımızı bozduğunu, bizi daha yağlı yiyecekler ve yüksek kalorili içecekler tüketmeye sevk ederek obeziteyi artırdığı gerçeğini gözler önüne seriyor.

Hareketin ve sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayan Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, kışın kilo almamak için ve basit kilo kontrolü önerilerini sıraladı.

•Mümkün olduğu kadar açık havada zaman geçirip, hareket etmeye çalışalım.
•Çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içecek tüketmemek,
•Yiyecek ve içeceklerimizin kalorisinin farkına vararak tüketelim. Aromalı kahveler ve alkol aşırı kalori içerir.
•Kışın bile haftada bir kez tartılmayı ihmal etmeyelim.
•Bir öğünde çok yediysek bir iki gün daha az kalori almaya dikkat edelim, hemen beslenme düzenimizi bozmayalım.

Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; kışın birkaç kilonun doğal olduğuna dikkat çekerek, kilo kontrolü beklentilerinin kışın daha düşük tutulması gerektiğini önerdi. Önemli olanın alınan kilolarda aşırıya kaçmadan birkaç kilo ile sınırlandırılması ve bahar döneminde bu kiloların verilerek zinde ve ince kalmaya devam edilmesi olduğunu vurguladı.

Meme estetiği son yılların en çok yapılan estetik ameliyatlarının başında geliyor. Dik ve dolgun meme görünümü bazı kadınların hayal ettiği, sahip olmak istediği bir görüntüdür. Meme estetiği İstanbul’da bu kadar yaygınlaşmasıyla birlikte artık kadınlar özgür bir şekilde istedikleri göğüslere sahip olabiliyorlar.

Dolgun memeler için meme büyütme estetiği

Küçük göğüslere sahip olan kadınlar için büyük meme görünümü hep hayaldir. Küçük göğüslere yakışmayan kıyafetler, kendilerini yeterince kadınsı hissetmeyen kişiler için en iyi çözüm meme büyütme estetiğidir.

Meme büyütme estetiği ile kadınlar kendilerini daha güvende ve mutlu hissederler. Dolgun göğüsler kıyafetlerde daha havalı ve çekici görünür. Küçük göğüslere sahip olan kadınlar arasında en yaygın olarak bilinen yanlışlardan biri doğurduktan sonra göğüslerin büyüyeceğidir. Doğum yaptıktan sonra süt kanallarının gelişmesiyle birlikte göğüslerde geçici bir dolgunluk görünür fakat bu kalıcı değildir. Emzirme süreci bittiğinde göğüsler eski formuna geri dönecektir. Emzirme sürecinin bitmesinden sonra kadınlar meme büyütme estetiği yaptırabilirler.

Meme estetiği ile daha özgüvenli hissedin

Meme büyütme estetiğinden sonra göğüsleriniz ilk üç ay ödemden dolayı normalden daha şiş görünebilir. Bu normaldir. İlk 3 ayı atlattıktan sonra göğüsleriniz normal formuna geri döner, en ideal sonucu 6.ayın sonunda görebilirsiniz.

Meme büyütme estetiğini yaptıranların evde 3 ila 4 gün dinlenmesini öneririz. 5.günden itibaren günlük rutininize ve iş hayatınıza geri dönebilirsiniz.

Büyük memeler nefes darlığı gibi sorunlara yol açabilir

Normalden daha büyük göğüslere sahip olan kadınlarda bel ağrısı, nefes darlığı ve hijyen problemleri ortaya çıkar. Büyük göğüslerin görüntüsünün dışında fiziksel olarak da rahatsız hissedebilirsiniz. Sütyen askısı göğüslerinizden dolayı omuz bölgesinde deformasyon ortaya çıkartabilir, göğüs altında biriken yağlar ve kirler kolay temizlenmediği için gün içinde kötü kokuya sebep olur.

Kilo vermek ile göğüs küçültmek arasında doğru bir bağlantı yoktur. Kilo vermeye çalışarak veya spor yaparak göğüslerinizin küçülmesi çok zaman alacak ve göğüslerinizin en fazla 1 veya 2 beden küçülmesini sağlayacaktır. Pratik bir şekilde ufak ve dik göğüslere kavuşmak isterseniz size önereceğimiz estetik ameliyat; meme küçültme ameliyatıdır.

Meme küçültme ameliyat izi sizi korkutmasın!

Meme küçültme ameliyatından sonra hissizlik oluşmaz. Sadece ameliyat dikişlerinin belirdiği yerde geçici olarak his kaybı yaşanması normaldir. Dikişleriniz alındıktan sonra hisler yavaş yavaş geri gelecektir. Meme küçültme ameliyatının izleri genellikle meme altına gizlenir. Bazı durumlarda meme ortasından da geçen bir kesi açılabilir. Ameliyat izlerinin tamamı bikini altına gizlenen ve dışarıdan bakıldığında görülmeyen izlerdir.

Meme dikleştirme ameliyatı ile gençleşin

Sarkık meme görüntüsü kadınları olduğundan daha yaşlı ve kilolu gösterir. Sarkan memenin sebeplerine bakarsak genellikle aşırı kilo, büyük meme ve ilerleyen yaş faktörünü görürüz. Meme dokusu sarkmaya başladıktan sonra doğal olarak tekrar toparlanması imkansızdır. Bu nedenle sarkma başlar başlamaz meme dikleştirme ameliyatı olmanız önerilir.

Meme dikleştirme ameliyatı yaptırdıktan sonra memeniz daha dolgun görünecektir. İsterseniz meme dikleştirme estetiği ile birlikte meme küçültme estetiği de yapılabilir. Meme küçültme ameliyatı ve dikleştirme ameliyatı sayesinde üst gövdenizde daha ince ve genç bir havanız olacak. Sarkan memenin size kattığı yaşlı ve yorgun ifadeyi meme dikleştirme estetiği ile üzerinizden atabilirsiniz.

Son yılların en çok merak edilen estetiği: Meme dikleştirme

Meme dikleştirme estetiği genellikle meme küçültme estetiği ile karıştırılıyor. Meme dikleştirme ameliyatında sarkan meme dokusu kesilerek çıkarılır ve deri gerilerek tekrar dikilir. Meme dikleştirme ameliyatında meme küçültme olmaz fakat hastanın ihtiyacı varsa meme küçültme ameliyatı ile dikleştirme ameliyatı kombine edilebilir. Böylece tek bir ameliyat kesisinden giriş yapılarak hem meme dikleştirme hem de küçültme uygulamaları gerçekleşebilir.

Op.Dr.Leyla Arvas

Plastik Estetik Cerrahi

Anasayfa

Facebook:@ drleylaarvas

Instagram:@ drleylaarvas

YouTube – Leyla Arvas