Kadın Sağlık | Kadınlar Hakkında Bilgiler

Havaların iyice ısındığı şu günlerde anne adayları da tatile çıkmak ve biraz serinlemek istiyor. Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, henüz tatile çıkmamış anne adaylarına rahat bir seyahat geçirebilmeleri için önerilerde bulundu…

Gebelerin uçak ile seyahatinde bir sakınca yoktur. Yalnız 34 haftadan büyük gebelerin doktor raporu olsa bile, bazı havayolu şirketleri seyahatlerine izin vermeyebilir. Bu hamilelerin şehir içinde veya arabayla gidilebilecek mesafede tatil yörelerini tercih etmeleri tavsiye edilir.

Yolculuk sırasında 1.5-2 saatte bir mola verilmeli, molalarda 10-15 dakika yürüyüş yapılmalıdır. Bu sayede bacaklarda ödem ve bacak toplardamarlarında kan pıhtılaşması ihtimali minimuma indirilir. Uzun seyahatlerde pıhtı oluşumunu engellemek için varis çorabı kullanılmalıdır.

Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, “Anne adayları hangi taşıtla seyahat ederlerse etsinler yolculuk sırasında mutlaka emniyet kemeri takmaları gerekiyor. Emniyet kemerini bağlarken karnınızın üstünden değil altından geçmesine ve kalçalarınız hizasında olmasına dikkat edin” diyerek uyardı.

Eğer emniyet kemerinizi tam karnınızın üzerinden geçecek şekilde takarsanız; olası bir kaza durumunda oluşacak şiddetli basınç bebeğin plasentasının erken ayrılmasına sebep olabilir. Ayrıca emniyet kemeri omuz kısmı bağlandığında tam göğüs arasında olmalıdır. Kemerin boyun hizanızda olması tehlikelidir.

Şişmiş veya terlemiş ayaklarınızı ihtiyaç duyduğunuz zaman bir leğen dolusu soğuk suya sokun. Suya damlatacağınız birkaç damla nane yağı ise ayaklarınızın daha da serinlemesini sağlar.

“Yolculukta yemek yerken çok daha dikkatli olmalısınız” diyerek anne adaylarını uyaran Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, “Tüketeceğiniz yiyeceklerin içeriklerini ve pişirilme yöntemini öğrenin. Hafif yiyecekleri ve zeytinyağlıları tercih etmeye çalışın. Kapalı su tercih edin. Asitli içeceklerden, meşrubatlardan uzak durun” dedi.

Sezaryen ile doğum yapacak olan anne adaylarının sık sık duyduğu bir terimdir spinal anestezi. Spinal anestezide anne adaylarının sezaryen esnasında uyanık olup, bebeğini doğar doğmaz görmesine olanak sağlayan bir anestezi yöntemidir. Bizde spinal anesteziye genel bir bakış yapalım istedik.

Spinal Anestezi Nedir?

Bel omurları arasından enjeksiyon ile, vücudun bu hizasının altında bölgesel anestezi sağlayan bir tekniktir. Yani belden aşağısını tamamen uyuşturan ve sizin uyanık olmanızı sağlayan bir teknik. Özellikle genel anesteziye elverişli olmayan kişiler, kronik akciğer sorunu yaşayan, kalp veya solunum yetmezliği olan hastalara uygulanır. Sezaryen olacak anne adaylarının da bebeklerini doğar doğmaz görmesi de bir diğer avantajlarında. Ayrıca doğum sonrası 3-4 saat boyunca uyuşukluğun devam etmesi, annenin bebeğini emzirme ve rahat ilgilenmesine de olanak tanımaktadır.

spinal-anestezi

Spinal Anestezi Nasıl Uygulanır?

Spinal anestezi oturarak uygulanan bir anestezi yöntemi. Bu yüzden anne adayı oturur ve başını göğsüne kadar indirerek, omuzlarını öne çıkartır ve kambur durması sağlanır. Bu pozisyonda hiç kımıldamadan durması için anestezi uzmanı hasta ile iletişim içinde olmalıdır. Spinal anestezinin diğer aşamaları şu şekilde;

1.Aşama: Anne adayına oturur pozisyon verilerek, bel gölgesi antiseptik solüsyon ile silinerek, steril örtüler ile örtülür. Spinal anestezide sterilite çok önemlidir. İşlem sonrası enfeksiyonu oluşumunu engellemeye yöneliktir.

2.Aşama: Spinal anestezi uygulanacak bölgenin cilt bölgesinin uyuşturulması için şeker (diyabet) hastalarının insülin yaparken kullandıkları çok ince çaplı iğne kullanılarak lokal anestezi verilir, böylece anne adayı artık ağrı-acı hissetmez.

3.Aşama: Anestezi uzmanının uygun gördüğü bel omurlarının arasına ucu künt, incecik bir iğne yardımıyla giriş sağlanır ve bu iğneden anestezik ve ağrı kesici etkili ilaçlar verilir. Özellikle bu aşamada anne adayının birkaç dakika kıpırdamadan hareketsiz durması çok önemlidir. İlaç uygulandıktan dakikalar içinde bacaklarda ve kalçada uyuşma, elektriklenme hissi başlayacaktır. Ardından iğne çekilerek giriş yeri minik bir bant ile kapatılır. Anestezi uzmanı tarafından uyuşmanın tamamen sağlandığı kontrol edilir ve uyuşma seviyesi kontrol edilir. Anne adayı dokunulduğunu rahatlıkla hissedecek ancak kesinlikle bir ağrı ya da acı hissetmeyecektir.

Spinal Anestezinin Yan Etkileri Nelerdir?

Spinal anestezi uzman kişi tarafından yapıldığında oldukça güvenlidir. Spinal anestezi sonrasında baş ağrısı görülmesi normaldir. Operasyon sonrası serum takılarak bu baş ağrısında azaltma sağlanabilir. Rahatsız edici bir baş ağrısı yaşanıyorsa, serum ile birlikte bol sıvı tüketilerek rahatlanabilir. Baş ağrısı dışında bulantı ve tansiyon düşmesi sık görülen yan etkilerindendir.

Spinal Anestezi Kimlere Uygulanmaz?

Pıhtılaşma sorunu yaşayan anne adaylarında kanama riski nedeniyle spinal anestezi uygulanmamalıdır. Benzer şekilde kan sulandırıcı etkisinde dolayı son on gün içinde aspirin kullanan kişilerde de spinal anestezi tercih edilmemelidir. Bunun yanı sıra bel bölgesinde herhangi bir enfeksiyon ya da deri hastalığı olan anne adayları da bu anestezi yöntemi için uygun değildirler.

Bir kadın için en önemli duygulardan biri anne olmaktır. Kadınlar, uzun bir serüven olan annelik duygusunu ilk tatmaya başladıklarından itibaren bebeklerini kucaklarına almanın hayalini kurarlar. Bu geçen sürede bebek bakımı ile ilgili bilgiler edinmeye, kendilerini ise anneliğe hazırlamaya çalışırlar. Bu süreçte en heyecanlı bekleyişin ilki bebeklerinin cinsiyetlerini öğrenebilecekleri hamileliğin 16. haftası olacaktır. Bazı durumlarda birkaç hafta daha sarkabilen bu ihtimal özellikle anne adaylarını çok heyecanlandırmaktadır. Bu bekleyişte özellikle kız bebek isteyen anne adayı sayısı oldukça fazladır. Genelde anne olmak isteyen kadınlar, hayallerini kız bebek üzerine kurarlar. Bu istek belki de küçük yaştan edinilmiş alışkanlıkların yansımasıdır. Hal böyle olunca hamile kalan kadınların merak ettiği en önemli konu, doğacak olan çocuğun cinsiyetidir. Bebek doğmadan odasını, kıyafetlerini hazırlamak ve hatta isim bulmak için cinsiyetini öğrenmeleri onlar için önemlidir.

Günümüz teknolojisi bebek cinsiyetini belirlemede nokta atışı yapmaktadır. Fakat kesin bir şey söylenmesi için hamilelik döneminin 16. haftasında olması gerekmektedir. Bilimsel olmamasına rağmen özellikle halk arasında uzun yıllardır alışılagelmiş bazı bulgular vardır. Hamilelik sırasında kız bebeğe işaret eden bulgular genellikle anne adayının yeme yani aşerme alışkanlıklarıyla ilgilidir. 16 hafta beklemek istemeyen anne adayları için aşağıda kız bebek belirtilerini sıraladık. Bu belirtilerin kimisi tecrübeli anne adaylarının söyledikleri, kimisi kocakarı yöntemleri, kimisi ise bilimsel araştırmalara dayanmaktadır. Ayrıca erkek bebek belirtilerini merak edenler, bununla ilgili yazımıza göz atabilirler.

erkek-bebek-belirtileri

İşte Kız Bebek Belirtileri
•Anne adayının göbeği yuvarlak ve yayvansa, kız bebek olacağı düşünülür.
•Hamilelik döneminde anne adayı çok fazla bulantı ve kusma yaşıyorsa, bebeğinizin kız olacağı söylenir.
•Alınan kilolar kalça ve basen bölgesinde yoğunlaşıyorsa, kız bebek olacağına işarettir.
•Bebeğin nabzı dakikada 150’den fazla atıyorsa yine kız bebek olacağı düşünülür.
•Bebek anne adayının karnının sol tarafında duruyorsa kız bebek olacağını düşünülür.
•Anne adayının idrarı mat sarı renkteyse, kız olacağına işaret edilir.
•Anne karnının yukarıda durmasıyla kız olacağına işaret edilir.
•Sol göğüs büyükse kız, sağ göğüs büyükse erkek olacağına inanılır.
•Doğumdan önceki halinize göre daha az güzel görünmeniz kız olacağına işaret eder.
•Yapılan araştırmalara göre daha duygusal ve kırılgan haldeyseniz çocuğunuz kız olma ihtimali yüksektir.
•Saçınız hamilelik sırasında daha ince ve mat hale gelmişse kız olduğu düşünülür.
•Çabuk hastalanıyor ve dayanıksız bir bünyeye sahip olduysanız kız olacağına inanılır.
•İlk 12 hafta boyunca sabah bulantısı yaşıyorsanız kız olacağına inanılır.
•Cildiniz normalden daha yumuşak ve naif hale geldiyse kız olacağı düşünülür.
•Yüzde ergenlik dönemlerine benzer sivilceler çıkmaya başladıysa kız olacağı düşünülür.
•Uyurken istem dışı sağ tarafa doğru dönme dürtüsü olursa kız, sol tarafa doğru dönme olursa erkek olacağı düşünülür.
•Ultrason sonuçları haricinde bilimsel niteliği olan bir başka yöntem ise ikili free beta hcg testi yaptırmaktır. Değerler %50’nin üzerinde çıkarsa kız, altında çıkarsa erkek olma olasılığı yüksektir.

Hamile kalmak isteyen her kadının, yumurtlama diğer adıyla ovülasyon zamanını bilmesi bu süreçte büyük önem taşır. Ovülasyon zamanınızı öğrenebilmek için, evde yapabileceğiniz “ovülasyon testi” hakkında bilgileri siz değerli okuyucularımız için derledik. Ovülasyon testi nasıl yapılır sorusunun cevabını öğrenmek için, “Yüksek Topuklar” ekibi olarak hazırladığımız yazımızı dikkatlice okuyun.

Ovülasyon testi nedir?

Ovülasyon, adet dönemlerinizin ortasına denk gelen, folikül adındaki keseciklerden yumurta salınması olayıdır. Hamile kalma ihtimalinin en yüksek olduğu dönem, ovülasyon dönemidir. Bu döneminizin hangi güne geleceğini bilmiyorsanız, ovülasyon testi size yardımcı olacaktır. Ovülasyon testi, Luteinizan Hormonu (LH) seviyesinin yükselmesini tespit eden bir testtir. LH’nin yükselmesinden sonra, 24-36 saat içinde cinsel ilişkiye girerseniz hamile kalma ihtimaliniz yüksek olur.

Ovülasyon testi nasıl ve ne zaman yapılır?

Ovülasyon testi, evde yapılan hamilelik testleri gibidir. Test çubuğuna, idrar pipeti yardımıyla temiz bir kapta bulundurduğunuz idrarınızdan koyarak yapılır. Bazı testlerde de, test çubuğunu kaptaki idrara batırarak yapılabilir.

Testi yaptınız, en az 5 dakika geçtikten sonra sonuca bakabilirsiniz. Hamilelik testlerine benzeyen ovülasyon testlerinde de çift çizgi çıkması, testin pozitif olduğunu gösterir. Bu da hamile kalmak için uygun bir dönemde olduğunuza işarettir. Tek çizgi çıkması durumunda ise, yakın zamanda yumurtlama olmayacağını ve hamile kalma olasılığınızın düşük olacağını söyleyebiliriz.

Peki, bu test ne zaman yapılmalı? Öncelikle, iki adet kanaması arasında geçen gün sayısını hesaplamalısınız. Adet dönemi her kadında farklı periyotlarla ilerler. Bu nedenle de testin yapılma zamanı her kadına göre değişir. Testiniz pozitif çıkana kadar, ovülasyon testi yapmaya devam etmenizi öneririz.

Ovülasyon testini etkileyebilecek faktörler nelerdir?
•Ovülasyon testini yaparken, sabah idrarınızı kullanmanız test sonucunda yanıltıcı olabilir. Gün içindeki idrarlarınız kullanarak, daha sağlıklı sonuçlar elde edebilirsiniz.
•Hormon ilaçları kullanıyorsanız, ovülasyon testinin sonucu sizi yanıltabilir. Daha iyi bilgi edinmek adına, doktorunuza danışmalısınız.
•Antibiyotik, ağrı kesici, alkol, sigara gibi faktörler ovülasyon testinizin sonucunu etkilemez.
•Çok su ve sıvı gıdalar tüketmeniz durumunda, idrardaki LH konsantrasyonu azalır ve test sonucunun yanlış çıkmasına yol açabilir. Bu nedenle, testi yapmadan önce fazla sıvı tüketiminden kaçının.

Ovülasyon dönemine dikkat etmenize rağmen hemen hamile kalamıyorsanız telaşlanmayın. Bu biraz zaman alabilir. Eğer birkaç aydan sonra hala hamile kalamadıysanız, bir kadın doğum uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz.

Önemli Bilgi: Ovülasyon testlerini, doğum kontrol yöntemi olarak kullanmak yanlıştır. Yumurtlama günlerinizi saptayarak, bu günler dışında cinsel ilişki yaşamanız sizin hamile kalmanızı önlemez. Bir tek ovülasyon günlerinde hamile kalınmadığını belirtmek isteriz.

D vitaminin insan vücuduna birçok faydası var. Ancak, D vitamini eksikliğinin hamile kalmayı güçleştirdiğini ve kısırlığa sebep olduğunu biliyor muydunuz? Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü Op. Dr. Seval Taşdemir, D vitamini ve kısırlık hakkında bilgiler verdi. “Yüksek Topuklar” ekibi olarak derlediğimiz haberimizi hemen okumaya başlayın…

D vitamininin önemi

‘Kış geldi. Havalar soğudu ve güneşli gün sayısı da azaldı. Güneşten D vitamini alma şansınız azaldığı için D vitamini eksikliği yaşamamak adına destek almanız gerekiyor’ diyen Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, ‘D vitamini eksikliği üreme sağlığını olumsuz etkiler’ diyerek uyarıyor.

“D vitamini eksikliğinin, son yıllarda infertilite (kısırlık) ve düşük problemi olan hastalarda daha sık oranda görüldüğü saptandı. D vitamini eksikliği; üreme sağlığını, yumurta rezervini, yumurtanın kalitesini ve döllenme oranlarını olumsuz olarak etkiler. Ayrıca döllenmiş yumurtanın anne rahmine tutunma oranını da düşürür.”

Süt ürünlerini bol tüketin

“Kanda 25 hidroksi vitamin D düzeyini ölçerek vitamin D depolarını değerlendiririz. 30 ng/ml’nin altındaki değerler düşük olarak kabul edilir” diyen Op. Dr. Seval Taşdemir, “D vitaminini güneşten alabileceğimiz gibi ton balığı, uskumru, karides, yumurta sarısı, karaciğer, süt ve süt ürünleri, tahıl gibi ürünlerde de bulabiliriz” diyerek D vitamini eksikliği olanların bu gıdalardan tüketmesi gerektiğini özellikle belirtiyor.

“Eksiklik tespit edilirse günde 600-800 IU arası D vitamini alınabilir. 1000 IU’dan fazla alınmaz, yan etkileri ortaya çıkabilir” diyen Op. Dr. Seval Taşdemir uyarıyor:

D vitamini düzeyinize baktırın

“Özellikle kısırlık ve tüp bebek tedavisi görecek olan hastalarda mutlaka D vitamini düzeyine bakılmalı. Özellikle yaşı 35’in üzerinde olan ve güneşten daha az faydalanan grupta, D vitamini eksikliği daha sık görülür. Eksik olan vitaminin tedavisinden sonra yapılan infertilite (kısırlık) tedavisinden, çok daha başarılı sonuçlar elde ediliyor. Son yıllarda bunu destekleyen birçok çalışma yapıldı. Kısacası D vitamini, vücudumuzda sadece kanda kalsiyum oranlarını belirleyen, bağırsaktan kalsiyum emilimine yardımı olan vitamin değil; tüm vücut bağışıklık sistemini düzenleyerek gribal enfeksiyonlara direncimizi artıran bir vitamindir. Önemli kanser vakalarında, meme, pankreas, kolon, rektum kanserlerinin seyrini etkiler, kalp ve damar hastalıklarını önler. İnfertiliteyi (kısırlığı) önemli şekilde etkileyen çok önemli vitamindir.”

Hamileyken sigara içenler için bu haberimiz son derece önemli. Hamilelikte sigara içmek çocuğunuzun sağlığıyla oynayabilir. Hamileyken sigara içmeye devam eden anne adaylarının bebekleri Celebral Palsy riski taşıyor. Peki, Celebral Palsy nedir? “Yüksek Topuklar” ekibi olarak derlediğimiz haberimizi hemen okumaya başlayın…

Çocuğunuz Cerebral Palsy’li olabilir

Sigaranın vücuttaki tüm doku ve organlara sayılamayacak kadar çok zararı bulunuyor. İçeriğinde nikotin, karbon monoksit, katran gibi tehlikeli kimyasallar barındıran sigara, özellikle hamilelik sırasında hem anne adaylarını olumsuz yönde etkiliyor, hem de bebeğin Cerebral Palsy riskini arttırıyor.

Küresel bir sorun olan sigara tüketimi ve buna bağlı hastalıklar, dünyada önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Hamilelikte sigara kullanımı hem anne adayının, hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atıyor. Bir çok hastalığın sebebi olabileceği gibi, hamilelikte sigara kullanımı, bebeğin Cerebral Palsy olma riskini de arttırıyor. Sigara kullanan anne adaylarının bebeklerinin akciğerleri daha az gelişirken, bu durum aynı zamanda bebeklerin beyin gelişimi de olumsuz etkileyebilir. Çeşitli kimyasal maddeler içeren sigara düşük zeka, davranış bozuklukları ve Cerebral Palsy’ye neden olabilir.

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Tıbbi Hizmetler Danışmanı Nöroloji Uzmanı Dr. Nihan Hande Akçakaya; “Yapılan araştırmalar, sigara kullanan anne adaylarının, bebeğin sağlığını ciddi bir şekilde riske attığını gösteriyor. Bu durum aynı zamanda pasif içicilikte de görülüyor. Hamilelikte anne adaylarının sigara kullanması bebeğin su kesesinin açılmasına, bebeğin eşi plasentanın erken ayrılmasına, dış gebeliğe ve bebeğin Cerebral Palsy’li olmasına kadar birçok sağlık probleminin yaşanmasına neden olabiliyor. Bu nedenle anne adaylarının hamile kalmadan önce sigarayı bırakmaları, hatta hamilelik planı yapmadan en az 3 ay önce bırakmaları gerekiyor” dedi.

Cerebral Palsy nedir?

Cerebral Palsy, gelişimini tamamlamamış beynin doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası dönemde hasar görmesiyle oluşan fiziksel bir engellilik durumudur. Beynin travmaya uğramış kısımlarına erken müdahale edilerek, hayat boyu rehabilitasyon uygulamasıyla önemli gelişmeler sağlanabilmektedir. Ancak Cerebral Palsy tamamen tedavi edilebilen bir durum değil. Cerebral Palsy’ye çoğunlukla başka bir fiziksel ya da zihinsel engellilik durumu da eşlik edebiliyor. Dünya genelinde 17 milyon Cerebral Pasly’li birey bulunuyor. Türkiye’de ise her 1.000 canlı doğumdan 4,4’ü Cerebral Palsy teşhisi alıyor.

Hamilelikte beslenme, anne ve bebeğin sağlığı için son derece önemlidir. Dengeli miktarda vitamin, mineral, protein ve lif alımıyla hamilelik süreci keyif ve sağlıkla devam eder. yakın arkadaşınız “Yüksek Topuklar” olarak yanınızdayız ve siz değerli anne adayları için hamilelikte beslenmenin 5 altın kuralını açıklıyoruz.

Hamilelik boyunca 10 ila 14 kilo almak idealdir. Doğum sırasında kilonun büyük bir kısmı giderken, emzirme döneminde iyi beslenme ile desteklediğinde kilo vermek kolaylaşır. Başka bir yazımızda doğum sonrası kilo verme önerilerimizi sunduk, dilerseniz okuyabilirsiniz. Ancak, öğrendiğiniz andan itibaren hamilelikte beslenme için özen gösterirseniz hem doğuma kadar süreçte hem sonrasında kilo kontrolü kolay olur.

1. Hamilelikte faydalı besinler nelerdir?

Protein içeren besinler, hamilelikte beslenme döneminde en büyük yardımcınız olacaktır. Özellikle aşağıdaki besinler, anne ve bebek sağlığı için yararlıdır:
•Organik tavuk
•Kırmızı et
•Taze balık
•Yoğurt
•Kefir
•Ayran
•Süt
•Mercimek
•Kuru fasulye
•Kinoa
•Bulgur

Yalnız, hamilelikte beslenme için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tüm besinlerin iyice pişmesi gerektiğidir. Az pişen bakliyatlar hamilelikte gaz sancısına sebep olabilir. Tam pişmemiş et ürünleri, bakteri üremesine yol açabilir.

2. Hamilelikte tatlı ihtiyacı için ne yapmalı?

Hamilelik döneminde tatlı ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu dönemde hem bebeğin sağlığını korumak hem kilo almayı engellemek için doğal kaynaklardan şeker almanızı tavsiye ederiz. Hamilelikte beslenme planı oluştururken, kahvaltı, ara öğün veya acıktığınızda mevsim meyveleri, doğal kuru meyveler tercih edebilirsiniz.

•Kuru kayısı
•Kuru üzüm
•Kuru erik
•Hurma
•Portakal
•Kivi
•Elma
•Mandalina

Bu doğal meyvelerle hem vitamin hem tatlı ihtiyacınızı sağlıklı şekilde karşılayabilirsiniz.

3. Hamilelikte zararlı besinler nelerdir?

Esasında, bebeğin sağlıklı gelişimi için tamamen doğal besinleri tercih etmek en doğrusudur. Fabrikada üretilmiş, kimyasal katkı maddesi içeren yiyecek ve içecekler, anne ve bebek sağlığı için zararlıdır. Hamilelikte beslenme için en önemlisi aşağıdaki zararlı besinlerden olabildiğince uzak kalmaktır:

•Kola
•Hazır meyve suyu
•Kızarmış yiyecekler
•Alkol
•Sigara
•Beyaz unlu yiyecekler
•Glikoz şurubu içeren tatlılar
•Aşırı tuzlu yiyecekler
•Konserve gıdalar

Uzmanlar, hamileliğin ilk aylarında yüksek oranda civa içerdiği için konserve ton balığı ve benzeri konserve gıdaların tüketilmemesini tavsiye ediyor.

4. Hamilelikte beslenmenin püf noktaları nelerdir?

Çinko, protein, kalsiyum, demir, folik asit gibi vücudun temel ihtiyaçlarının karşılanması için ceviz, yoğurt, ayran, peynir, yumurta, badem, fındık gibi besinleri tercih edebilirsiniz. Doktorunuzun tavsiyesiyle hamilelikte Omega 3, folik asit, çinko gibi besin takviyeleri kullanabilirsiniz. Ama mutlaka doktorunuza danışın, hamilelikte beslenmede besin takviyesi kullanımında uzman takibi gerekiyor. Aksi durumda, gebelik riskli olabilir.

Kahvaltıda bir haşlanmış yumurta, üç yemek kaşığı lor peyniri, bir fincan açık çay, bir dilim tam tahıllı ekmek ve üç tam ceviz içi yiyebilirsiniz.

Ara öğünde, bir kase ev yapımı yoğurt ile üç dört adet kuru kayısı harika olur.

Öğle yemeğinde ıspanak, pazı, kereviz, kabak gibi mevsime uygun sebze yemeklerini bulgur, pirinç veya kinoa ilave ederek pişirebilirsiniz. Yanında kefir veya ayran tam besleyici olacaktır.

İkindi ara öğününde isteğe göre az demli çay, yeşil çay, bol sütlü kahve sağlıklı içecekler olur. Yanında portakal, mandalina, kuru üzüm, kuru kayısı gibi besinler tercih ederseniz uzun süre tok kalırsınız.

Akşam yemeğinde, imkanlarınız uygunsa iyi pişmiş ızgara balık ve yanında pişmiş sebzelerle hamilelikte beslenmeyi mükemmel şekilde sürdürebilirsiniz.

Çiğ sebze salatasının hamilelikte gaz yapma ihtimali vardır. Bu sebeple öncelikli tavsiyemiz buharda pişmiş veya suda haşlanmış havuç, brokoli, pırasa, karnabahar gibi sebzelerle salata yapmanız olacaktır. Elbette, kendinizi test edebilirsiniz. Roka, marul, kıvırcık gibi yeşillik salatası yediğinizde gaz olmuyorsa, bunu öğle ve akşam yemeklerinde tercih edebilirsiniz.

5. Hamilelik rehberi Yüksek Topuklar’da!

YÜKSEK TOPUKLAR kadın portalımızda, hamilelik hakkında faydalı bilgiler yayınladık. Onları okuyarak, hamilelik sürecini daha keyifli bir şekilde yaşayabilirsiniz.

Hamilelik döneminde anne adayları beslenme kadar giyim konusuna da dikkat etmeliler. Hamileler için vücutlarındaki değişimleri göz önünde bulundurarak, sağlıklı ve rahat seçimler yapmak önemlidir. Peki, hamilelikte nasıl giyinmeli? “Yüksek Topuklar” ekibi olarak sizlere, hamilelikte giyim hakkında öneriler sunuyoruz.

Hamilelikte nasıl giyinmeli?

Hamileliğin rahat geçmesi anne ve bebek için son derece önemlidir. Bu dönemde yaşanan en büyük sıkıntı, hormonlarla ve gün geçtikçe alınan kilolarla başa çıkmaktır. Özellikle büyüyen karınla birlikte bol kıyafetler tercih edilir. Hamilelik boyunca giydiklerinizle rahat olmanızın yanı sıra şıklığınızı da sürdürürseniz, kendinizi iyi hisseder, bebeğinize de bu hisleri geçirebilirsiniz.

Gardırobunuzu gözden geçirin!

Hamileliğin ilk ayları fazla kilo alımı olmadığı için kendi kıyafetlerinizi tercih edebilirsiniz. Hatta dolabınızdaki bol tişörtleri, tunikleri ve kazakları kilo artışınız hızlandığında bile rahatlıkla giyebilirsiniz. Kış aylarında bol bir kazağınızın altına beli lastikli bir pantolon veya taytla çok şık bir görünüm elde edebilirsiniz. Karın bölgeniz gün geçtikçe büyüyeceği için belinizi sıkan kıyafetlerden uzak durmalısınız. Ayrıca gardırobunuzdaki bol elbiseler de sizin kurtarıcınız olacaktır.

Hamileler için alışveriş!

Karnınız iyice büyüdüyse ve kendi kıyafetleriniz size yetmiyorsa alışveriş zamanı gelmiş demektir. Ancak yalnızca hamile kıyafetleri satan mağazalar size sıkıcı ve zevksiz gelebilir. Bu konuda kendinizi kısıtlamaktan vazgeçin ve diğer mağazalara yönelin. Hamileyken de çok şık bir stile sahip olabileceğinizi unutmayın. Alışveriş yaparken hamilelikten sonra giymeye devam etmeniz adına doğru tercihler yapmalısınız. Mesela çok bol kıyafetler tercih ederseniz hem onları daha sonra kullanmakta zorlanırsınız hem de sizi olduğunuzdan daha kilolu gösterir.

Hamilelikte şapka, atkı, eldiven, takı gibi aksesuarlarla da stilinize havalı dokunuşlar yapabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında başınızı güneşten korumanız sağlığınız için çok önemlidir. Stilinize uygun bir şapkayla bunu gerçekleştirebilirsiniz.

Bileklik, yüzük, kolye gibi aksesuarları seçerken alerjinizin olmamasına dikkat edin. Ayrıca yüzük ve bileklik şiş olan ellerinizi ve parmaklarınızı sıkabilir. Alırken kolayca çıkarabileceklerinizi tercih etmelisiniz.

Hamileler için kumaş seçimi!

Hamilelik döneminde vücut sıcaklığı artış gösterir. Bu nedenle hava alan ve sizi sıkmayan kumaşlar tercih etmelisiniz. Pamuklu veya keten kumaşlar hamilelik dönemi için tercih etmeniz gereken doğal kumaşlardandır. Aynı zamanda jarse, penye gibi kumaşları da esnek kumaşlar olduğundan bu dönemde rahatlıkla giyebilirsiniz. Böylece hareketleriniz kısıtlanmaz, daha rahat hareket edebilirsiniz. Kış aylarında kazak seçerken kaşındıran kumaşa sahip ve boğazlı kazaklardan uzak durmalısınız. Aksi takdirde cildiniz tahriş olur ve bunalırsınız.

Hamileler için renk seçimi!

Alışveriş yaparken eliniz hep siyah renkteki kıyafetlere gidebilir. Çünkü siyah fazla kiloları saklamak için etkili bir renktir. Ancak siyahlarla içinizi karartmak yerine renkli kıyafetlerle stilinize renk katın. Vücudunuzun hangi bölgesini kapatmak istiyorsanız o bölge için koyu bir kıyafet seçebilirsiniz. Desenli kıyafetler giymek istediğinizde dikey çizgiler ve küçük desenler sizi daha zayıf gösterecektir.

Hamileler için iç çamaşırı ve mayo!

Hamilelik döneminde pamuklu iç çamaşırları rahat etmenizi sağlar. Aynı zamanda iç çamaşırı seçerken bedenine doğru karar vermelisiniz. Çünkü hamilelik döneminde gün geçtikçe göğüsleriniz büyüyecektir. Sizi sıkacak sutyenler seçerek kan dolaşımınızı olumsuz etkilemeyin. Penye ve balensiz sutyenler giymek, hamilelikte daha rahat olmanıza yardımcı olacaktır.

Yazın sıcağından bunaldıysanız veya bebeğiniz ve kendiniz için spor yapmak istiyorsanız yüzmeyi tercih edebilirsiniz. Yüzerken giyeceğiniz mayoya da doğru karar vermeniz gerekir. Bel bölgesi büzgülü veya pileli mayolar karın bölgenizi sıkmadan sarar. Bikini tercihini ise yumuşak üstlerden kalın kenarlı altlardan yana yapmalısınız. Ayrıca bikini altının yüksek belli ve sıkı olmamasına dikkat edin. Bu tarz bikiniler belinizi sıkar ve kan dolaşımınızı olumsuz etkiler.

Hamilelikte ayakkabı seçimi

Hamilelik döneminde en çok dikkat edilmesi gereken konuların başında ayakkabı seçimi gelir. Öncelikle, gün geçtikçe şişecek olan ayaklarınızı göz önünde bulundurmalısınız ve sıkmayan ayakkabılar tercih etmelisiniz. Tabanı düz ayakkabılar sağlığınız için sakıncalı olabilir. Çok yüksek topuklu ayakkabılardan da uzak durmalısınız. Hafif ve rahat bir tabana sahip ayakkabılar en doğru seçimdir. Ayrıca ayakkabının hangi malzemeden yapıldığı da ayağınızın hava alabilmesi açısından son derece önemlidir. Hamileliğin ilerleyen haftalarında hareketleriniz kısıtlanacak, eğilip kalkmanız zorlaşacaktır. Bu nedenle bağcıksız, kolay giyilebilen ayakkabılar tercih etmelisiniz.

Hamilelik döneminde kendi sağlığınız ve bebeğinizin sağlığı için yürüyüş yapmak çok önemlidir. Yürüyüşler için ortopedik ve rahat giyebileceğiniz bir spor ayakkabı edinmelisiniz.

Unutmayın ki hamilelikte anne ve bebek arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Siz kendinizi ne kadar rahat ve mutlu hissedersiniz, bebeğiniz de o kadar mutlu olacaktır.

Hamilelikte beslenme anne ve bebek sağlığı için çok önemlidir. Hamilelikte beslenmeyle ilgili altın kuralları öğrenmek için hemen tıklayın!

Bebeğin sağlıklı gelişimi için hamilelikte beslenme büyük önem taşımaktır. Anne adaylarının merak ettiği hamilelikte beslenme konusunda dair tüm bilgileri özel haberimizde bulabilirsiniz. “Yüksek Topuklar” olarak, rahat bir doğumla bebeğinizi kucağınıza almanızı diliyoruz.

•Hamilelikte beslenme nasıl olmalıdır?

Hamileliğin ilk haftalarında mide bulantısı ve kusma isteği olabilir. Ara öğünlerde beyaz leblebi, haşlanmış patates, muz gibi besinler tüketmek, mide sağlığına iyi gelecektir. Baharatlı, çok tuzlu, kokulu yiyeceklerden uzak durmasında fayda vardır. Bu sayede hem hamileliğe bağlı ödem, şişkinlik, mide bulantısı gibi sorunlar azalır hem de bebek sağlıklı gelişir.
•Hamilelikte hangi besinler tüketilmelidir?

Anne adayları, hamilelik sürecinde olabildiğince dengeli ve sağlıklı beslenmelidir. Kalsiyum içeren yoğurt, süt, kefir, peynir gibi besinleri tüketmelidir. Bebeğin zeka gelişimi için yararlı çinko ve omega 3 yağları içeren somon, hamsi, palamut gibi balıklar yemesi faydalıdır. Ancak, hamilelikte bu besinlere karşı hassasiyet oluşursa, yemek için kendini zorlamamalıdır.

Rahat bir hamilelik süreci için ceviz, badem, fıstık gibi faydalı yağ ve protein içeren kuruyemişler yemek yararlıdır. Kahvaltıda, ara öğünde veya akşam yemeğinden sonra acıktığında bir avuç içi kadar karışık kuruyemiş yiyebilir.

hafta-hafta-hamilelik

•Hamilelikte hangi besinler daha faydalıdır?

Hamilelik ilerledikçe anne adayında kabızlık, ödem, el ve ayaklarda şişme gibi rahatsızlıklar meydana gelebilir. Doğru beslenme seçimleri uygulayarak bu ölçüde rahatlama sağlayabilirler. Anne ve bebeğin sağlığı için aşağıdaki besinler faydalıdır:

1.Kivi
2.Yumurta
3.Balık
4.Kefir
5.Şeftali
6.Kavun
7.Kırmızı et
8.Yoğurt
9.Bamya
10.Zeytinyağı
11.Maden suyu
12.Kuru incir
13.Kuru kayısı
14.Somon
15.Ceviz
16.Süt
•Hamilelikte yasak yiyecekler nelerdir?

Doğum sonrası kilo vermek, birçok kadın için zorlu bir süreçtir. Eğer hamilelikte çok fazla beyaz şeker, tuz, beyaz un, kızartma gibi yiyecekler tüketilirse kilo alır ve doğum sonrasında zayıflaması zorlaşır. Bu yüzden, hamileliğin daha ilk aylarından itibaren bu zararlı yiyeceklerden uzak durmaya çalışmalıdır.

Ek olarak, lahana, kuru fasulye, brokoli, barbunya gibi gaz yapmaya neden olan yiyecekleri dikkatli tüketmelidir. Elbette, bunlar faydalı yiyeceklerdir ancak anne adayında gaza sebep oluyorsa, hamilelik sürecinde yememek daha yararlı olacaktır.
•Hamileler günde kaç kalori almalıdır?

Hamilelik sürecinde hem anne hem bebek iyi beslenmelidir. Bunun için günde 3 ana öğün ile 3 ara öğün yapmak faydalı olacaktır. Günlük ortalama 2500 kalori almak, yeterlidir. Anne adayı dengeli beslenirse hem bebek gelişimi sağlıklı ilerler hem de doğum sonrasında kilo vermek için fazla çaba göstermesine gerek kalmaz.

hamile-kalmak-beslenme
•Hamilelikte beslenmede neye dikkat edilmelidir?

Hamilelikte beslenme sürecinde su içmek gerçekten çok önemlidir. Günde 3 litre kadar su içen anne adayları, ödem, kabızlık, gaz, mide bulantısı gibi sorunları önler. Vücutta yeterli su olduğunda açlık ve tatlı krizleri yaşanmaz. Bu yüzden en önemli püf noktalarından biri, günde 12 bardak kadar su içmektir. Hamilelik sürecinde günde 1 bardak ceviz suyu içmek, anne ve bebek sağlığı için yararlı olacaktır.

Sıvı tüketimini artırmak ve sağlıklı beslenmek için günde 2 bardak ayran içmek faydalıdır. Ayrandaki kalsiyum ve protein bebeğin gelişimine yararlıdır ve anne adayının daha uzun süre tok hissetmesine yardımcı olur.

Günde bir bardak doğal maden suyu içmek, mineral alımı açısından büyük önem taşır. Ancak dikkatli olmak gerekir: Soda değil, doğal maden suyu içilmelidir.
•Hamilelikte yeşil çay içilir mi?

Evet, hamilelikte yeşil çay içilebilir. Ancak günde 1 fincandan fazla olmamalıdır. Yeşil çay, az miktarda kafein içerir. Annenin kendini daha dinç hissetmesine yardımcı olur.
•Hamilelikte kahve içilir mi?

Şekersiz olmak kaydıyla, gündüz saatlerinde bir fincan sütlü kahve veya Türk kahvesi içebilir. Ancak, bazı hamilelerde kahve içmek tansiyonu etkileyebilir. Anne adayı kendini izlemeli, kahve içtikten sonra kendini iyi hissetmiyorsa, kahve içmeye son vermelidir.
•Hamilelikte kaç kilo almak uygundur?

Kişiden kişiye değişmekle birlikte hamilelik boyunca 11 ila 15 kilo arasında almak uygundur. Hamileliğin ilk 6 ayında her ay 1 kilo, sonraki 6 ayda ise her ay 2 kilo almak, dengeli olacaktır. Özellikle fazla kilosu olan kadınların hamile kalmadan önce olabildiğince kilo vermesi hamilelik ve doğum sonrası için kolaylık sağlayacaktır.
•Hamilelikte spor yapılır mı?

Hamilelikte yürüyüş, yüzme, yoga gibi sporlar yapılabilir. Ancak öncesinde genel sağlık kontrolleri yapılmalı, doktor onayına göre spora başlanmalıdır. Riskli bir durum olmadığı sürece günde 15 dakika yürümek, rahim kaslarının rahatlamasına yardımcı olur, doğumu kolaylaştırır.

hamile-aile

Hamilelikte beslenme hakkında diğer yazılarımız:

Hamilelikte beslenmenin altın kuralları

Hamilelikte doğru beslenme için 10 tavsiye

9 Adımda hamilelikte sağlıklı beslenme

İyi beslenme, hamile kalmayı kolaylaştıran en önemli etkenlerden biridir. yakın arkadaşınız ‘Yüksek Topuklar’ olarak, bilimsel araştırma verilerine göre hamile kalmayı kolaylaştıran yiyecekleri sizlerle paylaşıyoruz. Her gün, bu mucizevi besinleri tükettiğinizde hem ruh haliniz güzelleşecek hem hamile kalmanız kolaylaşacaktır.

Mercimek

Bitkisel protein ve demir içeren mercimek, hem hamileyi hem kilo vermeyi kolaylaştırır. Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bilimsel çalışma, bitkisel protein ve demirin hamilelikteki önemli etkisini kanıtlamıştır. Mercimeği haşlayıp çorbalarda, salatalarda, ana yemeklerde kullanabilirsiniz.

Ay çekirdeği

Kadın sağlığını güçlendiren minerallerden biri olan çinkoyu içeren ay çekirdeği, adet düzensizliği giderme ve hamile kalmada etkilidir. Salatalarınıza ay çekirdeği ilave edebilir veya kahvaltıda müsliye ekleyebilirsiniz.

Somon

Yale Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma sonucunda araştırmaya katılan, çocuk sahibi olamayan kadınların yüzde 63’ünde D vitamini eksikliği olduğu görülmüştür. Somon balığı, D vitamini içeren muhteşem besinlerden biridir. Ayrıca, her gün açık havada 20 dakika yürüyüş yapmak, ihtiyacınız olan D vitamini karşılamaya yardım eder.

Somon faydalarını öğrenmek için TIKLAYIN

Bulgur

Kan şekeri dengesizliği ve insülin direnci, hamile kalmayı engelleyen faktörlerdir. Besinlerle, doğru seçimlerle her iki sorunu çözebilir, hamileliği kolaylaştırabilirsiniz. Bulgur, glisemik indeksi düşük besinlerden biridir, kan şekerini yavaş yükseltip düşürür, B vitamini içerir ve metabolizmayı çalıştırıp kilo vermeye yardım eder.

Bulgurun mucize faydaları için TIKLAYIN

Badem

Sağlıklı yağlar ve vitaminler içeren badem, hem kadın hem erkeklerde doğurganlığı artırıyor. Ara öğünlerde yani ikindi vakti bir avuç içi badem yiyenlerin, daha kolay hamile kaldığı bilimsel deneylerde görülmüştür.

Hamile kalmayı kolaylaştıran yiyecekleri öğrendiniz. Hamile kalmayı kolaylaştıran pozisyonları öğrenmek için hemen TIKLAYIN!