Adet Sancısı
Adet Sancısı tıpta Dismonere olarak adlandırdığımız adet döneminde kadınların pek çoğunun yaşadığı ağrılı durumdur. Adet sancısı genelde kanamanın başladığı adetin 1. gününde başlayıp 2-3 gün devam edebilir. Nadire ağrılar adetten birkaç gün önce başlar ve daha uzun sürer. Bulantı, kusma, diare, baş ağrısı eşlik eder.
Adet sancısı genelde alt kasık bölgesinde hissedilir. Fakat bazı kadınlarda bu adet ağrıları o kadar şiddetli olur ki hastanın fiziksel yaşamını olumsuz etkiler. Bazı hastalarımdan duyduğum “sosyal hayatımı felç ediyor.”, “Her adetimde acile gitmek zorunda kalıyorum.” şeklinde yakınmalar vardır.
Adet olmak, kadın olmanın en zorlu getirilerinden birisidir. Adet sancısı ise adet olmanın en can sıkıcı ve acı verici taraflarından birisidir. Bu ağrılar adetten hemen önce veya adet sırasında gerçekleşebilirler. Her kadın adet olduğu için de birkaç şanslı kadın dışında neredeyse her kadın adet dönemi boyunca adet sancısı acısını deneyimler.
Adet sancısı genellikle karnını alt kısmında veya belde hissedilen bir ağrıdır. Ağrının boyutu hafif bir ağrıdan günlük hayatınıza devam edemeyeceğiniz ve doktor müdahalesine ihtiyaç duyabileceğiniz boyutta ağrılara kadar değişebilir. Bu ağrılar ilk kez adetin görülmeye başlandığı birinci ve ikinci yılda hissedilmeye başlar. İlk hissedildiği yıllar genellikle en yoğun hissedildiği yıllardır. Ağrının şiddeti ise normal koşullar altında yıllar geçtikçe hafifler, ilk doğumdan sonra da neredeyse yok olur.
Adet Sancısı Neden Olur?
Adet sancısının doktorlar tarafından kullanılan bir diğer adı dismenoredir. Dismonere ismi genellikle adet sancısının günlük hayatı etkileyeceği düzeylere çıktığında kullanılan ismidir. Peki günlük hayatımızı engelleyecek düzeylere çıkabilen adet sancısı neden olur?
Bu ağrının oluşmasının en büyük nedeni rahim kasılmalarıdır. Adet sırasınca boyunca rahminiz çok güçlü bir şekilde kasılır ise kasların bu kasılımı yakınlarda bulunan kan damarlarının üstüne baskı uygulayabilir. Bu basınç kısa süreli olarak rahme ve çevresindeki bölgeye kan akışını durdurur. Bölgede yeterli derecede oksijenin olmaması ise büyük ağrılara yol açabilir.
Tabi ki de adet sancısının tek nedeni kasılmalarınız değildir. Rahimde oluşan zararlı veya zararsız tümörler, cinsel hastalıklar, adet kanının yeterli bir şekilde vücuttan tahliye edilememesi ve benzeri pek çok neden adet sancısı yaşamanıza sebep olabilir.
Adet Sancısı Nasıl Geçer?
Adet boyunca pek çok nedenden ağrı çekebildiğimiz için bütün adet sancılarını geçirebilecek tek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Sıradan bir adet sancısı küçük bir ağrı kesici ile geçirilebilecekken kimi adet sancıları ciddi medikal operasyonlara ihtiyaç duyabilir.
Eğer günlük hayatınızın işleyişini aksatacak büyüklükte adet sancılarından mustarip iseniz en yakın zamanda jinekoloğunuzdan randevu almalısınız. Jinekoloğunuz adet sancınızın nedeninin belirlenmesi ve tedavisinde size en çok yardımcı olabilecek insan olacaktır.
Adet Sancısı Kaç Tipi Vardır?
Klinikte iki şekilde adet sancısı görürüz. Hastalar geldiğinde adet ağrısını ilk adet gördüğü zamandan itibaren var mı? Bu sorunun cevabı evet ise primer dismonere yani birincil adet sancısı denir. Bu bizi rahatlatır. Çünkü alta yatan bir hastalık yoktur. Eğer bu sorumuzun cevabı hayır yıllar sonra başladı, ilk adetlerim ağrısızdı cevabını alırsak altta yatan fiziksel bir problem akla gelir. Biz bu duruma sekonder dismonere veya ikincil adet sancısı deriz. Burada üreme organlarını ilgilendiren bir hastalık akla gelir. En sık Endometriozis, adenomiyozis, uterus tüp ve overleri ilgilendiren iltihap durumları (PID) bazen spiral kullanımı da adet sancısı nedeni olabilir.
Adet Sancısı ile gelen hastanın tanısı nasıldır?
İyi anemnez, fizik muayene ve pelvik muayene, ultrasonla sebep olabilecek patolojiler araştırılır. Hikâye bize primer veya sekonder ayrımı yapmada ilk yoldur.
Primer Dismonerede ağrı nasıl oluşur?
Gebelik oluşmadıysa rahim iç zarından salgılanan PGF2& rahim kasılmasına ve rahim kanlanmasının azalması ile ağrı riflerini uyararak ağrıya neden olur. Bu dönemi ağrılı geçiren kadınlarda PG hem kanda ve rahim dokusunda daha yüksek seviyelerde tespit edilir.
Adet Sancısı Tedavisi
Adet sancısı ile gelen hastada öncelikle iyi bir hikâye alınıp ağrıların primer mi? Yoksa sekonder mi? Olduğu ayırt edilmeli. Çünkü sekonder adet sancısı ise yani yıllar sonra adet ağrıları başladıysa altta yatan jinekolojik organları ilgilendiren bir hastalık akla gelir ve muayene ile tespit edilen rahatsızlığa yönelik tedavi planlanır.
Hasta bize ilk adet gördüğü yıllardan beri ağrı yaşadığını belirtiyorsa birincil adet sancısı (primer dismonere) olarak düşünülür ve altta yatan jinekolojik bir hastalık olmadığı için direk ağrıları geçirmeye yönelik tedavi planlanır.
Birincil adet ağrısı şikâyeti ile gelen hastada ilk olarak adet ve ağrı oluşumu ile ilgili bilgilendirme işe yarar.
Adet ağrısında kullanılan ilaçlar nelerdir?
- Adet ağrısı ile gelen hastada altta yatan jinekolojik bir sorun yoksa ilaç tedavisi olarak ilk seçenek ağrı kesicilerdir. Ağrı kesiciler NSAİ ilaçlar olup ağrı oluşumundan sorumlu prostoglandin sentezini azaltır. Gebelik şüphesi olmayan hastalarda adetten 1-2 gün önce aksi durumda âdet kanamasıyla başlanır ve âdet kanaması süresince devam edilir. Hastada mide şikayetleri varsa oral yoldan kullanılmayıp iğne veya fitil şeklinde de uygulanabilir. Bu ilaçların alımı esnasında adet miktarı daha az ve lekelenme şeklinde olması normaldir.
- Primer dismonerede diğer ilaç seçeneğimiz oral kontrosptif ilaçlardır. Doğum kontrol hapları yumurtlamayı engelleyerek prostoglandin sentezini azaltmış olur. Adet sancısı ile gelen hastalarda ağrı şikâyeti %80 doğum kontrol hapları ile azaltılmış olur.
Fakat artık hastalarımız kliniklere daha çok nonfarmakolojik tedavi yaklaşımlarını öğrenmek, bunları uygulamak için başvuruyor. Biz kliniğimizde daha çok akupunktur ve Nöral terapi yöntemlerini uyguluyoruz. Akupunktur vücudumuzdaki enerji kanalları üzerine iğne ile yapılan yan etkisi olmayan ve vücudun kendi enerjisini düzenlemeye yönelik bir tedavidir. Hastalarımızın %70-80’i akupunkturdan fayda görmektedir.
Kliniğe başvuran hastalarıma hangi şikâyeti, hastalığı olursa olsun tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiler veriyorum ve tedavi seçeneğine kendilerinin karar vermesini istiyorum. Modern tıp uygulamaları veya tamamlayıcı tıp uygulamalarının başarısı hastanın tedaviye inanması ve tedavi sürecinde bizim önerilerimizi yerine getirmesine bağlıdır.